İngilizce öğrenen insanların sıkça yaptığı 11 hata

Bu yazıda İngilizce öğrenme yolculuğunda insanların en sık yaptığı hatalardan bazılarını ve bu hataların doğrularını inceleyeceğiz

Böylece yaptığın yaygın hatalar varsa bunları fark edip takılmadan öğrenmeye devam edebileceksin ve öğrenme süreni kısaltacaksın.

İlk ve en önemli hatalardan biriyle başlayalım: Hata yapmaktan korktuğun için hiç konuşmamak

Her şeyden önce bilmen gereken önemli bir şey var.

İngilizce konuşurken özünde yapabileceğin iki tip hata var. Local error ve Global error.

Local error, karşındaki kişiyle anlaşmanı engellemeyen hata demek. Yani bu hatayı yaptığında karşındaki kişi yine de seni rahatlıkla anlıyor. Örneğin “I am an engineer” demek yerine “I am engineer” demek gibi. Küçük bir hata olsa da yine karşındaki kişi ne demek istediğini anlayacak.

Global error ise anlaşılmanı engelleyebilecek bir hata. Örneğin geçmiş zamanda konuşmaya çalışırken gelecek zamanla cümle kurmak gibi.

İngilizceyi öğrenme amacın insanlarla iletişim kurmak, iş halletmek ve bilgiye ulaşmak. İngilizce senin ana dilin olmadığı için, kimse senden her zaman mükemmel bir İngilizce ile konuşmanı beklemiyor. Ama seninle anlaşabilmeyi bekliyorlar.

Hatasız İngilizce konuşabilmeye başlayana kadar konuşmamak doğru bir tercih değil. O yüzden, öncelikli olarak hata yapmamaya değil, iletişim kurmaya odaklan. Karşındaki kişi için en önemli nokta seninle anlaşabilmesi, senin harika ve hatasız konuşman değil. Konuşmamak ve pratik yapmamak seni konuşmada daha iyi kılmaz, ama mükemmel olmayı beklemeden pratik yapmak seni geliştirir.

Bunu yaptıktan sonra, global error yani anlaşmanı engelleyebilecek hatalara geçebilirsin.

Son olarak local error geliyor. Bunlar kolayca çözülen ya da birçok durumda İngilizceye maruz kaldıkça kendiliğinden kaybolan hatalar.

O yüzden, her şeyden önce iletişime odaklan ve konuşmaktan çekinme. Bunu yaptıktan sonra global error yani anlaşmanı zorlaştıran hatalara odaklanmaya başlayabilirsin.

Evet, gelelim ikinci noktaya: Ben öznesinin küçük harfle yazılması

Sıkça karşılaştığım bir hata, I yani “ben” öznesinin bazen küçük harfle yani “i” olarak yazılması. I, yani “ben” öznesi her zaman bu şekilde büyük harfle yazılmalı. İster cümlenin başında istersen ortalarında olsun hep büyük harf olmalı.

  • I am not sure if I want to go.
  • Gitmek istediğimden emin değilim.

Bu cümlede olduğu gibi.

Üçüncü sık yapılan hata, “won’t, can’t, don’t doesn’t” kelimelerinde kesme işaretinin kullanılmaması

Bunun gibi kelimeleri kesme işareti olmadan yazmak hatalı oluyor. Bu gibi hataların bize en büyük zararı, hatalara alıştığın için düzeltmenin zaman alması. Baştan bu küçük noktalara dikkat edersen, daha rahat edersin.

Dördüncü hataya bakalım: Take, get ve buy kelimelerini karıştırmak

Sence bu cümle hatalı mı?

  • I need to take a bus ticket.
  • Otobüs bileti almalıyım.

Aslında bakarsan evet, burada “take” kullanman hataya neden oluyor. Bu bazı durumlarda yanlış anlaşılmana da neden olabilecek bir hata. Burada “satın almak” ya da “edinmek” anlamında “almak” dediğin için “take” kullanamıyorsun. Bunun yerine “buy” veya “get” kullanman daha doğru olur. Take, fiziksel olarak bir şeyi almak demek. Mesela masada duran anahtarı alırsan take kullanabilirsin veya boşta olan bir bisikleti alıp binersen take kullanabilirsin. Ama satın almak veya edinmek anlamında kullanmak hatalı oluyor.

Kısaca, “I need to get a bus ticket” ya da “I need to buy a bus ticket” demen daha uygun olur.

“Take/get” fiilleri arasındaki fark ile ilgili detaylı yazıya buradan ulaşabilirsin.

Sıkça yapılan hatalar listemizde 5. sırada: To kelimesini kullanarak veya kullanmayarak hata yapmak

Ne demek istediğimi bir örnekle göstereyim.

Şu cümleye bakalım: “I want go” yani “Gitmek istiyorum. Sence bu cümle doğru mu?

Burada arka arkaya iki fiil var. Böyle durumlarda da iki şey oluyor. Ya ilk fiilden sonra gelen fiil infinitive oluyor ve “to go” şeklinde yazılıyor ya da ikinci fiil “ing” ile isimleştiriliyor yani gerund oluyor. Birkaç örnek cümleye bakalım.

  • I want to go.
  • Gitmek istiyorum.

  • He prefers sitting.
  • Oturmayı tercih eder.

  • They like to talk.
  • Konuşmayı severler.

  • We regret calling you.
  • Seni aradığımıza pişmanız.

Bu cümlelerin hepsinde ya ikinci fiil infinitive halinde yani “to fiil” şeklinde söylenir ya da gerund yani “ing eki” almış haliyle yazılır. Hangisini kullanacağını da ilk fiil belirler. Kısaca, “I want go” veya “He needs stay” gibi cümlelerde arka arkaya bu şekilde “to” kullanmadan veya ikinci fiili ing getirmeden konuşmak hatalı oluyor.

Bu nedenle “I want go” yanlış ve “I want to go” şeklinde yazılmalı.

Peki, “I want chocolate” cümlesi doğru mu?

Evet, çünkü chocolate bir fiil değil. Eğer bu cümleyi “I want to chocolate” şeklinde kurarsan “Çikolatamayı isterim” gibi bir anlama gelir.

6. noktamız da yine buna benziyor: “için” anlamına gelen to ve for kelimelerini karıştırmak

Hatta bir örnek üzerinde gidelim

“I came to listen./ I came for listen.”

“Dinlemek için geldim.” demek istediğimde hangi cümleyi kurmalıyım?

Eğer I came to listen dediysen doğru bildin. Bu kullanımda “to” kelimesinden sonra bir fiil gelmeli. For kelimesinden sonra da isim gelebilir. Bu nedenle burada “I came to listen” doğru cevap.

Ancak bir isim kullanılsaydı , mesela dinlemek için değil de “Maç için geldim” demek isteseydim “for” kullanarak “I came for the match” demek doğru olurdu.

“To/for” kelimeleri arasındaki farkla ilgili detaylı yazı için buraya tıklaman yeterli.

Gelelim 7. dikat etmemiz gereken noktaya: Can, may, might gibi kelimeleri going to ve will ile kullanmak

Can, may, might, should gibi modal verbleri going to ve will ile kullanmak cümlenin hatalı olmasına neden oluyor.

Mesela “I will can go tomorrow” cümlesi hatalı.

Veya “Oraya gitme ihtimalim var” derken “I am going to might go there” gibi bir cümle yanlış oluyor.

Modal verb kullanarak gelecek zamanda cümle kurmak istiyorsan, geniş zamanda cümle kurup cümlenin sonunda zamanı belirtmen yeterli.

Mesela “I can go there tomorrow” cümlesi “Yarın oraya gidebilirim” demek.

 “I may go there next week” cümlesi “haftaya oraya gidebilirim demek.

Veya “I should call him next month”, “Gelecek ay onu aramalıyım” demek.

Kısaca modal verb kullanırsan going to ve will ile zaman belirtmek hatalı oluyor.

8.önemli nokta: İsimleri çoğul yapmamak.

Eğer bir cümle kurduğunda, sayılabilen bir nesne kafanda birden fazla olarak canlanıyorsa, o ismi çoğul olarak söylemen lazım.

Mesela “I have 3 bag” hatalı oluyor. Bu cümleyi “I have 3 bags” olarak kurmalısın.

“Çok kalem var” derken “There are a lot of pencils” demelisin. Pencil demek hatalı oluyor.

veya “Çok ziyaretçisi olduğunu söylüyor” cümlesi “She says that she has many visitors” şeklinde söylenmeli. “Visitor” demek hatalı oluyor.

Çoğul kelimelerin nasıl kullanıldığıyla ilgili detaylı ve iki parçadan oluşan bir serim bulunuyor. Serinin ilk videosu için buraya, ikinci videosu için buraya tıklayabilirsin.

9. sık yapılan hata: because ve because of ifadelerini karıştırmak

Mesela “He came here because of he wanted to see you.”

Bu cümlede “because of” yerine “because” kullanmalısın. Because of bir “neden” belirtmek için kullanılıyor. Kısaca because bir bağlaç ve because of ifadesi bir edat.

Bunun anlamı şu: Because kullandığında arkasından öznesi ve ana fiili olan bir ifade (kısaca bir cümle) gelmeli. Az önceki cümle bu şekilde mesela. Because of ifadesinden sonra ise bir tamamlama geliyor.

Kısaca “… dan dolayı” demek için because of…” kullanılıyor ve “için/çünkü” demek için “because” kullanılıyor. Bir örneğe bakalım.

  • I stayed home because of the sickness. (Burada “Hastalıktan dolayı evde kaldım” dediğin için because of kullanıldı)
  • I came early because I am scared. (Korktuğum için erken geldim – için dediğimden “because” kullanılıyor)

Because ve because of kullanımları arasındaki farkı daha detaylı incelemek için konuyla ilgili yazıya buradan ulaşabilirsin.

Göstermek istediğim 10. sık yapılan hata:  “a” ve “an” kelimelerini karıştırmak

Bu kelimelere “article” deniyor ve bunlar “bir” anlamına geliyor.

  • I have a car.
  • Bir arabam var.

  • He has an apple.
  • Bir elması var.

a veya an olacağı aslında isme bağlı. Car ünsüzle başladığı için a kullandık. Apple ünlü ile başladı için an oldu.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta ilk harfin telaffuzu, yazılışı değil.

Mesela an umbrella diyoruz ancak “university” kelimesi y sesiyle başladığı için “a university” olmalı.

“A/an/the” kelimelerinin kullanım yerleri ile ilgili çok kapsamlı yazılarımız bulunuyor. A/an/the kelimelerinin ne olduğunu öğrenmek için buraya, a/an/the kullanırken takip etmen gereken kuralları öğrenmek için buraya ve “the” kelimesinin kullanımını öğrenmek için buraya tıklayabilirsin.

Gelelim son (11.) sık yapılan hataya:  Sıfatları, isimleri ve fiilleri karıştırmak

Mesela “Mert başardı.” cümlesini “Mert is success.” şeklinde kurabilir miyim?

Cevap hayır, burada Mert başarma eylemini yaptığı için “succeed” fiilini  kullanmalıyım. “Mert succeeded”.

Peki “Cenk is a successful.” diyebilir miyim?

Hayır, çünkü successful bir sıfat. a/an ise isimlerle kullanılan ve “bir” anlamına gelen bir belirteç. Bu durumda “Cenk bir başarılı.” demiş oluyoruz ve bu hatalı bir cümle. Bunun yerine “Cenk is a successful student.” yani “Cenk başarılı bir öğrenci.” diyebilirdik.

Neden? Çünkü bu sefer successful tek başına değil ve “student” yani “öğrenci” ismini niteliyor.

Bu şekilde “heatlh-healthy”, “warm-wamrth”, “success-successful” gibi kelimeleri karıştırdığını düşünüyorsan bu konuyla ilgili detaylı yazımızı burada bulabilirsin. 🙂

3 Yorum Kendi yorumunu ekle

Yorum Bırak