İngilizce’de “If” Kelimesi (Conditionals Part-4)

Serinin son bölümünde, ilk 3 bölümde öğrendiklerimizle ilgili bolca örnek cümleye bakacağız. Böylece yazının sonunda if kelimesini, if conditionals konusunu ve zero conditional, first conditional, second conditional ve mixed conditional konularını pekiştirmiş olacaksın.

Konuyla ilgili ücretsiz PDF dosyasını indirmek için, linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli. =) 

Bu yazıda ilk 3 yazıda öğrendiklerimizin pratiğini yapacağız ve bolca örnek cümle inceleyeceğiz. Böylece tüm kullanımları tek seferde pekiştirmiş olacaksın.

İlk örneğimizle başlayalım.

  • If you drop the vase, it breaks.
  • Eğer vazoyu düşürürsen, kırılır.

Burada genel bir gerçekten bahsediliyor. Vazo düşerse kırılır. Bu nedenle zero conditional kullanılıyor ve cümle present tense kullanılarak kuruluyor.


  • If I call him, he will come.
  • Eğer onu ararsam, gelecektir.

Burada, bir şartın sağlanması halinde gelecekte olması yüksek ihtimal olan bir olay belirtiliyor. Gelecekte gerçekleşebilecek gerçek bir şart olduğu için de first conditional kullanılıyor. “If I call him” yani “onu ararsam” kısmı present tense ile, “He will come” yani “gelecek” kısmı ise future tense ile kuruluyor.


  • If I saw that film, I would understand you.
  • Eğer o film izleseydim, seni anlardım.

Burada geçmişte gerçekleşen bir şartın bugünü nasıl etkileyeceği üzerine hayali bir durumda bahsediliyor.


  • If it is hot out, you sweat.
  • Eğer dışarısı sıcaksa, terlersin.

Burada da genel bir gerçekten bahsedildiği için, iki kısım da present tense cümle zero conditional cümlesi.


  • If he had came here, he would’ve found it again easily.
  • Eğer buraya gelmiş olsaydı, tekrardan kolayca bulabilirdi.

Bu cümlede geçmişte farklı olan hayali bir şartın yine geçmişi nasıl etkileyeceği anlatılıyor ve bu nedenle third conditional kullanılıyor. Cümlenin ilk kısmı past perfect tense ve ikinci kısımda yine geçmiş anlatıldığı için “would have” kullanılıyor.


  • If I had been more trustworthy, he would tell me.
  • Eğer daha güvenilir olsaydım, bana söylerdi.

Burada da geçmişte hayali ve gerçekleşmemiş bir durumda sağlanan şartın bugünü nasıl etkileyeceği aktarılıyor. Bu nedenle de mixed conditional kullanarak cümleyi kurmamız lazım. Hayali durum olduğu için ilk kısım past perfect tense kullanılarak kuruluyor ve ikinci kısım ise present tense ile kuruluyor.


  • If you buy it, you will be happy.
  • Eğer onu satın alırsan, mutlu olacaksın.

Burada şimdiki bir zamanda sağlanan bir şart sonucunda gelecekte ne olacağı anlatılıyor ve bu nedenle first conditional kullanılıyor. Cümlenin ilk kısmı present tense, ikinci kısmı ise future tense.


  • If my sister had courage, she would go ask him.
  • Eğer kız kardeşimin cesareti olsaydı, gidip ona sorardı.

Bu cümlede gerçek olmayan bir şartın bugünü nasıl etkileyebileceği aktarılıyor. Bu nedenle de second conditional kullanılıyor.


  • If I were you, I would not share that picture.
  • Senin yerinde olsaydım, o fotoğrafı paylaşmazdım.

Önceki cümlede olduğu gibi burada da yine hayali bir şart belirtiliyor ve bu nedenle second conditional kullanılıyor.


  • If I had shown you this, it wouldn’t be a surprise.
  • Eğer bunu sana göstermiş olsaydım, sürpriz olmazdı.

Bu cümlede mixed conditional kullanılıyor. Çünkü geçmişte sağlanan hayali bir şartın bugün nasıl etkileyebileceği anlatılıyor. Bu nedenle cümlenin ilk kısmı past perfect tense ile kuruldu.


  • If she had listened to me for once, she wouldn’t have been sorry.
  • Eğer bir kere beni dinlemiş olsaydı, üzülmezdi.

Burada geçmişte sağlanabilecek hayali bir şartın yine geçmişi nasıl etkileyebileceği anlatılıyor ve bu nedenle third conditional kullanılıyor.


  • If you keep reading a book, you finish it.
  • Eğer bir kitabı okumaya devam edersen, bitirirsin.

Burada her zaman doğru olan bir şarttan bahsediliyor ve bu nedenle zero conditional kullanıldı.


  • If I hadn’t cried in front of him, I wouldn’t have blushed.
  • Eğer onun önünde ağlamamış olsaydım, kızarmazdım.

Burada geçmişte sağlanan hayali bir şartın yine geçmişi nasıl etkilediği aktarıldığı için third conditional kullanıldı.


  • If I caught him stealing, I would be so ashamed.
  • Eğer onu hırsızlık yaparken yakalasaydım, çok utanırdım.

Bu cümlede geçmişte sağlanan hayali bir şartın bugünü nasıl etkilediği anlatılıyor. Bu nedenle de second conditional kullanılıyor.


  • If you had told me earlier, I wouldn’t have made any plans.
  • Eğer bana daha önce söylemiş olsaydın, plan yapmazdım.

Cümlede geçmişteki hayali bir şartın yine geçmişi nasıl etkileyeceği anlatılıyor. Bu nedenle third conditional kullanılıyor.


  • If you tell me before you send it, I will take a look at it.
  • Eğer göndermeden önce bana gösterirsen, gözden geçiririm.

Burada sağlanan bir şart sonunda gelecekte olması muhtemel bir olay belirtildiği için first conditional kullanılıyor.


  • If he had taken care of the dog, it would’ve stayed.
  • Eğer köpeğe baksalardı, gitmezdi.

Burada geçmişteki hayali bir şart sonucunda yine geçmişte hayali bir sonuçtan bahsedildiği için third conditional kullanılıyor.


  • If I knew how to sing, I would sing all day.
  • Nasıl şarkı söyleneceğini bilseydim, bütün gün şarkı söylerdim.

Burada geçmişteki bir şartın bugünü nasıl etkileyeceği anlatıldığı için mixed conditional kullanılıyor.


  • If you hadn’t yelled at him, you would still be invited.
  • Eğer ona bağırmamış olsaydın, seni davet ederdi/hala davet edilmiş durumda olurdun.

Burada da yine geçmişteki hayali bir şartın bugünü nasıl etkilediği anlatıldığı için mixed conditional kullanıldı.

Evet, conditionals konusunun sonuna geldik ve artık nasıl cümle kurman gerektiğini biliyorsun. Böylece günlük hayatta şart belirten cümleleri, uygun zamanlarla birlikte rahatlıkla sen de kullanabileceksin.

Konuyla ilgili ek örneklerin de olduğu ücretsiz PDF dosyasını bu linke tıklayarak indirmeyi unutma. =) 

9 Yorum Kendi yorumunu ekle

  1. Herşey ama herşey için çok teşekkürler. Allah eklediğin her ders için sana 1 yıl ömür versin ya da artık bize anlatabileceğin bir şey kalmadığında ya da seni bezdirdiğimizde de toplamı kadar ekstra versin…

  2. KARDEŞİM ELİNE SAĞLIK…VALLAHİ EMEK HARCAMIŞSIN…ÇOK YARARLI OLUR BU VİDEOLAR. ALLAH RAZI OLSUN SENDEN

  3. Noun Clause, Adjective Clause,Adverbial Clause,Conjuntion ile ilgili videoları en kısa zamanda yüklemen dileğiyle Burak hocam!İngilizce ile muhatap olmuş konuları zihinde dağınık olan dil öğrencileri için akıcı ve duru anlatıma söylenebilecek tek sözcük harika!

  4. çok güzel anlatıyorsunuz çok faydalı oldu teşekkür ederim writing için de videolar çekebilirmisiniz essay örnekleri ve nasıl yazmamızla ilgili eminim çok yararlı ve anlaşılır olurdu sizin anlatımınız.

  5. If I had been more trustworthy, he would tell me.
    Eğer daha güvenilir olsaydım, bana söylerdi.
    Burada da geçmişte hayali ve gerçekleşmemiş bir durumda sağlanan şartın bugünü nasıl etkileyeceği aktarılıyor. Bu nedenle de mixed conditional kullanarak cümleyi kurmamız lazım. Hayali durum olduğu için ilk kısım past perfect tense kullanılarak kuruluyor ve ikinci kısım ise present tense ile kuruluyor.

    ( ikinci kisim would will in gecmis zamani degilmi neden present oluyor ) anlayamadi m nerde yanlis yapiyorum

  6. If I caught him stealing, I would be so ashamed.
    Eğer onu hırsızlık yaparken yakalasaydım, çok utanırdım.
    Bu cümlede geçmişte sağlanan hayali bir şartın bugünü nasıl etkilediği anlatılıyor. Bu nedenle de second conditional kullanılıyor.

    If you hadn’t yelled at him, you would still be invited.
    Eğer ona bağırmamış olsaydın, seni davet ederdi/hala davet edilmiş durumda olurdun.
    Burada da yine geçmişteki hayali bir şartın bugünü nasıl etkilediği anlatıldığı için mixed conditional kullanıldı.

    yukarıdaki iki örnektede “geçmişte sağlanan hayali bir şartın bugünü nasıl etkilediği anlatılıyor ” demişsiniz. İkinci cümlenin second conditional değil de mixed conditional olduğunu nereden anlayabilirim?

Yorum Bırak