İngilizce’de “If” Kelimesi (Conditionals Part-3)

Bu videoda “If conditionals” video serisine “Unreal conditionals” yani “gerçek olmayan şartlar” ile devam ediyoruz. Bu yapı, hayali durumlarda şartların gerçekleşmesi durumunda ne olabileceğini belirtmek istediğinde kullanılıyor. Videoda second conditional, third conditional ve mixed conditional konularını da inceleyeceğiz.

Konuyla ilgili ücretsiz PDF dosyasını indirmek için, linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli. =) 

Diğer yazılarda “if” kelimesine, şartlı cümlelere ve gerçek şartlara değindik.

Bu yazıda gerçek olmayan şartları inceleyeceğiz. Bunlar “Arabam olsaydı her gün gelirdim” veya “Onunla tanışmış olsaydım her şey çözülürdü” gibi cümleler.

Unreal conditionals, gerçek olmayan şartlar anlamına geliyor ve adından da anlaşılabileceği gibi gerçek olmayan, hayali veya imkansız durumlardan bahsetmek için kullanılıyor.

Gerçek olmayan şartları belirten cümleler kurarken de gerçek şartlara yani real conditionals’a göre de değişen birkaç önemli nokta var.

Gerçek olmayan şartlardan bahsederken, bunu birkaç farklı şekilde yapabilirsin.

Öncelikle, şu an için gerçek olmayan bir şarttan veya bir hayalden bahsedebilirsin. Bunlar “Sahile yakın yaşasaydım her gün yüzerdim” veya “Zamanım olsaydı her gün koşardım” gibi cümleler. Buna second conditional da deniyor.

Bunun dışında geçmişte yaşanmış olabilecek hayali bir durumdan bahsedebilirsin. Bunlar da “2 sene önce gelmiş olsaydım, onu tanırdım” veya “10 dakika geç gelmiş olsam tanışmamış olabilirdik” gibi cümleler. Buna da İngilizce’de third conditional deniyor.

Son olarak, zaman olarak karışık şartlar var. Bunlar da “Gençken para biriktirseydin bugün rahat ederdin” gibi farklı zamanlardaki etkileri ve şartları inceleyen hayali durumlar.

Örneğin bu cümlede geçmişte yaşanmış olabilecek bir şeyin bugünü nasıl etkileyebileceği belirtiliyor. Bu tarz karışık zamanlı şartlara da İngilizce’de mixed conditional deniyor.

Bu durumlarda da cümle kurarken bu şekilde second conditional veya mixed conditional olarak düşünüp cümle kurmanı tavsiye etmem.

Bunun yerine mantığını anladıktan sonra doğru zamanı kullanarak cümle kurabilirsin. Eğer conditional cümlesi kurmakta zorlanıyorsan da zamanlar konusunda bir eksiğin olabilir. Bunu da göz önünde bulundurman önemli.

Eğer zamanları iyi biliyorsan, mantığını oturttuktan sonra bu seride gösterdiğim şartlı cümleleri de rahatlıkla kurabilirsin.

Second Conditional

Örneğin second conditional ile başlayalım. Bu tarz cümleler şu anda bir şartın sağlanmış olması durumunda nelerin farklı olabileceğini belirtmek için kullanılıyor. Kısaca, “Arabası olsaydı hemen gelirdi” gibi cümleler kurarken kullanılıyor.

Cümle kurarken “arabası olsaydı” kısmı geçmiş zamanda olmalı. “Hemen gelirdi” ifadesinde ise “would” kullanılıyor. Hemen birkaç örnek inceleyelim.

  • If I had a computer, I would be studying
  • Eğer bilgisayarım olsaydı, çalışıyor olurdum.

  • If you didn’t call me, I would be sleeping.
  • Eğer beni aramasaydın, uyuyor olurdum.

  • If he asked me, I would say yes.
  • Eğer bana sorsaydı, ben evet derdim.

  • If you got me a dog, I would be so excited
  • Eğer bana bir köpek alsaydın, çok heyecanlanırdım.

Burada farklı olarak dikkat etmen gereken bir durum var. O da “Senin yerinde olsaydım” veya “Mutlu olsaydım” gibi ifadeler.

İngilizce’de bu şekilde bir şart cümlesi kurarken bunlar “If I was happy” veya “If I was you” yerine “If I were happy” ve “If I were you” şeklinde “were” kullanılarak söylenir çünkü bir varsayım yapılıyor. Hemen birkaç örneğe bakalım.

  • If I were you, I wouldn’t do it.
  • Senin yerinde olsam, bunu yapmazdım.

  • If he were there, he would be so angry.
  • Orada olsaydı, çok sinirli olurdu.

  • If I were smarter, I would know what he did.
  • Daha akıllı olsaydım, yaptığı şeyi bilirdim.

  • If they weren’t so angry, they wouldn’t yell at you.
  • Eğer çok kızgın olmasalardı, sana bağırmazdım.

  • If she were here, She would complain.
  • Eğer burada olsaydı, şikayet ederdi.

Third Conditional

Sırada “third conditional” var. Third conditional aslında geçmişte sağlanan bir şartın yine geçmişi nasıl değiştirebileceğini belirtmek için kullanılıyor.

Kısaca, “Daha çok çalışsaydım, sınavı geçerdim” gibi cümleler. Bu tarz cümlelerde hem şart, hem de şartın sonucu geçmişte olduğu için, “past perfect tense” kullanmamız lazım. Yine “would” içeren kısım da geçmiş zamanda olacağı için bu durumda da “would have” ve fiilin 3.hali kullanılmalı. Hemen birkaç örnek inceleyelim.

  • If you had called me, I would have told you.
  • Eğer beni aramış olsaydın, sana söylerdim.

  • If I hadn’t gone to Brazil, I wouldn’t have met her
  • Eğer Brezilya’ya gitmiş olmasaydım onunla tanışmamış olurdum.

  • If I hadn’t slept, I would have been so tired.
  • Eğer uyumamış olsaydım, çok yorgun olurdum.

  • If she had taken the bus, she wouldn’t have been late.
  • Eğer otobüsü kullansaydı, geç kalmazdı.

  • If you hadn’t yelled at me, I wouldn’t have been
  • Eğer bana bağırmamış olsaydın, üzgün olmazdım.

  • If my father were there, he would be so happy.
  • Eğer babam burada olsaydı, çok mutlu olurdu.

Mixed Conditionals

Son olarak mixed conditionals var. Burada da yine bir durumun farklı olduğunu hayal ediyoruz. Ancak durumların zamanları farklı.

Örneğin geçmişte sağlanmış olabilecek bir şartın gelecekte nasıl bir etkisi olması gerektiğini belirtmek isteyebilirsin. Bu durumda mixed conditional kullanmalısın.

Bunu yapmanın birçok kombinasyonu var ancak en yaygın iki kombinasyonu sana burada göstermek istiyorum.

İlk kombinasyon, geçmişteki bir şartın sağlanması durumunda bugünün nasıl etkileneceği.

Örneğin “Gençken para biriktirseydın bugün rahat olurdun” gibi cümleler. Hemen birkaç örneğe bakalım.

  • If I had told you, you wouldn’t be late.
  • Eğer sana söylemiş olsaydım geç kalmazdın.

  • If my mom had locked the door, she wouldn’t get robbed.
  • Eğer annem kapıyı kilitleseydi, soyulmazdı.

  • If you had trusted him, you would be in jail today.
  • Eğer ona güvenseydin, bugün hapiste olurdun.

Yaygın olan bir diğer kombinasyon, bugün sağlanan bir şartın geçmişi nasıl etkileyebileceği.

Kısaca, “Arabam olsaydı seni dün alırdım” gibi cümleler. Burada “seni dün alırdım” kısmı da geçmiş zamanda olduğu için “would have” ve fiilin 3.hali kullanılıyor.  Hemen birkaç örneğe bakalım.

  • If I knew how to drive, I would have picked you up yesterday.
  • Eğer araba kullanmayı bilseydim, seni dün alırdım.

  • If I were a student, those things wouldn’t have happened
  • Eğer öğrenci olsaydım o tarz şeyler olmazdı.

  • If I had a car, I would have taken you there
  • Eğer arabam olsaydı seni oraya götürürdüm.

Evet, artık second, third ve mixed conditionals konularını da biliyorsun. Gördüğün gibi etkili cümle kurabilmen için zamanlara gerçekten hakim olman lazım. O yüzden cümle kurmakta zorlanıyorsan, zamanlarda bir eksikliğinin olup olmadığını da incelemen önemli.

Biliyorum, çok fazla düşünmen gereken şeyin olduğu bir konu. Bu nedenle birçok karışık örnek ile bu tarz cümlelerin kafanda oturmasını sağlayabiliriz.

Konuyla ilgili ek örneklerin de olduğu ücretsiz PDF dosyasını bu linke tıklayarak indirmeyi unutma. =) 

6 Yorum Kendi yorumunu ekle

  1. Perfect explanation. I studied these topics for ages but I couldn’t understand them until now. I appreciate your efforts.

  2. Bilgiler için teşekkürler, çok faydası oldu fakat mixed conditionals ın ilk örneğinde wouldn’t have been late olması gerekmiyor mu kurala göre?

Yorum Bırak