Bu videoda okul, sınıflar ve bazı dersler ile ilgili İngilizce kelimeler gösteriyorum.Videonun sonunda to graduate, to make friends, to resit an exam gibi kelimeleri öğrenmiş olacaksın.

Okul ve sınıflar ile ilgili İngilizce kelimeler

 

Okul – School

 

• We learn to read and write in school.(Okumayı ve yazmayı okulda öğreniriz.)
• I walk to school every day.(Her gün okula yürürüm.)

Anaokul – Kindergarten veya Preschool

 

• Preschool is fun.(Anaokul çok eğlenceli.)
• Mustafa attends preschool 3 days a week.(Mustafa hafted 3 gün anaokuluna gidiyor.)

Arkadaş edinmek – To make friends

 

• It’s important to make friends in school.(Okulda arkadaş edinmek önemlidir.)

Çizmek – To draw

 

• He draws in class when he gets bored.(Sıkılldığı zaman derste çizim yapar.)
• Some people draw better than others.(Bazı insanlar diğerlerinden daha iyi çizer.)

İlkokul – Elementary school

 

NOT:İlkokula aynı zamanda grade school veya primary school da deniyor.

• Kids learn to read in elementary school.(Çocuklar ilkokulda okumayı öğrenir.)

Sınıf – Grade (first, second, third)

 

• Mehmet is a third grade student.(Mehmet 3.sınıf öğrencisi)

Öğrenmek – To learn

 

• My teacher will be very angry if I don’t learn this subject.(Bu konuyu öğrenmezsem öğretmenim çok kızacak.)

Sınavlar – exams

 

• We have to take exams of every subject we learn.(Öğrendiğimiz her konudan sınava girmemiz lazım.)

Ortaokul – Middle school

 

• Things get harder after middle school.(Ortaokuldan sonra işler zorlaşır.)

Dersler ile ilgili İngilizce kelimeler

 

Matematik – Maths

 

• My favourite subject in school is maths.(En sevdiğim ders mathematic.)
• All of the students in my class hate maths.(Sınıfımdaki bütün öğrenciler matematikten nefret ediyor.)

Fen bilimleri – Science

 

• Science is the most interesting subject in middle school.(Ortaokuldaki en ilginç ders fen bilimleri.)

Geometri – Geometry

 

• Geometry is very hard.(Geometri çok zor.)

Tarih – History

 

• History is a very important subject.(Tarih çok öenmli bir ders.)

Kimya – Chemistry

 

• All of my friends failed the chemistry exam.(Bütün arkadaşlarım kimya sınavından başarısız oldu.)

Fizik – physics

 

• Albert Einstein liked physics very much.(Albert Einstein fiziği çok seviyordu.)

Beden eğitimi – Physical education veya P.E

 

• We usually play basketball in p.e.(Beden eğitimi dersinde genelde basketbol oynuyoruz.)

Lise ile ilgili İngilizce kelimeler

 

Giriş sınavı – Entrance exam

 

• I studied 1 year for the high school entrance exam.(Liselere giriş sınavı için 1 sene çalıştım.)

Lise – High school

 

• My high school was far away from my house.(Lisem evimden uzaktaydı.)

Ergenlik – Puberty

 

• People usually enter puberty at the age of 13.(İnsanlar genellikle ergenliğe 13 yaşında girerler.)
• Murat ergenlik döneminde.(Murat is going through puberty.)

NOT: Son örnekte going through kullandım.Bu “Geçiriyor, atlatıyor” gibi bir anlama geliyor.

Notlar – Grades

 

• Bu dönem yüksek notlar aldım.(I got high grades this somester.)
• His grades are very low.(Notları çok düşük.)

Üniversite ile ilgili İngilizce kelimeler

 

Üniversiteye giriş sınavı – University entrance exam

 

• He was very stressed during the university entrance exam.(Üniversitelere giriş sınavı esnasında çok stresliydi.)

NOT: Son örnekte “during” kelimesinin anlamı “sırasında”.Mesela “I cried during the movie.” cümlesi “Filim sırasında ağladım.” demek.
Üniversite – University veya College

• People go to university to learn about their profession.(İnsanlar meslekleri hakkında birşeyler öğrenmek için üniversiteye giderler.)

Büyümek – To grow up

 

• Kids grow up so fast.(Çocuklar nekadarda çabuk büyüyor.)

NOT: Burada bahsetmek istediğim bir kelime daha var.İngilizce’de “yetişkin” demek için kullanılan kelime “Grown up.” Mesela “Buraya yetişkinler giremez.” , “Grown ups can’t enter here.” demek.

Olgunlaşmak – To mature

 

• People mature in university.(İnsanlar üniversite’de olgunlaşır.)
• Girls mature at a younger age compared to boys.(Erkeklerle karşılaştırıldığında kızlar daha genç yaşta olgunlaşır.)

Olgun – Mature

 

• He is very mature for his age.(O yaşına göre çok olgun.)

Sınıf – Class

 

• The kids in my class are very funny.(Benim sınıfımdaki çocuklar çok komik.)

NOT: Class aynı zamanda ders demek.Mesela “Math class”, “Matematik dersi” demek.Bu kelime hem sınıf hemde ders anlamına gelebiliyor.Bu tarz kelimeleri birbirinden ayırmak için genel olarak konuşulan konuya göre hareket etmeye çalış.

Sınav geçmek – To pass exams

 

• I passed all my university exams.(Bütün üniversite sınavlarımı geçtim.)
• İ need to pass this exam.(Bu sınavı geçmem gerekiyor.)

Sınavdan başarısız olmak – To fail exams

 

• If I fail this exam I have to repeat this class.(Eğer bu sınavdan başarısız olursam bu dersi tekrar etmem gerekecek.)

Sınava tekrar girmek – To resit an exam

 

▪ I have to rest this exam if I don’t pass.(Eğer sınavı geçmezsem tekrar girmem gerekecek.)

Mezun olmak – To graduate

 

• He graduated from law school.(O hukuk fakültesinden mezun oldu.)

Evet kelimeler bukadar.Eğer anlamadığın, kafana takılan veya biraz daha detaya girmemi istediğin kelime varsa bana buradan yorum bırakabilirsin.Sonraki videolarda görüşmek üzere.