Kelime öğrenme konusunda sevdiğim bir söz var:

“Eğer gramer bilmiyorsan bir dili iyi konuşamayabilirsin ama kelime bilmezsen o dili hiç konuşamazsın.”

Bu çok doğru bir söz. Hiç gramer bilmeden el kol hareketleriyle ve 1-2 kelimeyi yan yana getirerek çok şey anlatabilirsin. Tam tersi dünyanın gramerini bilsen, yine de gerekli kelimeleri bilmeden derdini anlatamazsın.

Bu sebepten İngilizce’de belli bir temelin olduktan sonra zamanının çoğunu okumaya, dinlemeye ve sistematik olarak kelime öğrenmeye ayırman mantıklı olacaktır.

Fakat bu esnada yapılan bazı yanlışlar boşa kürek çekmene sebep olabiliyor. Örneğin hiç gün içinde 20-30 kelime öğrendikten sonra ertesi hafta yarısından fazlasını hatırlayamadığın oldu mu?

Eğer kelimeler listeden teker teker ezberlenirse, bu kelimeleri aklında tutma ihtimalin çok düşük oluyor. Mutlaka bu kelimeleri kontekst içinde kullanıldığını görmen lazım.

Mesela bu araştırmada 850 den fazla Çinli öğrenci incelenmiş ve en iyi kelime öğrenenlerin bunu nasıl yaptıkları araştırılmış. ( Good learners, poor learners and their vocabulary strategies” başlığı altında bunu inceleyebilirsin )

İyi kelime öğrenenler sadece derslerde değil aynı zamanda kendi başlarına da sürekli sistematik olarak kelime öğrenmişler. Ayrıca kelimelerin büyük bir bölümünü cümlelerden, anlayarak öğrenmişler.

Bu son yazdığım cümle çok önemli çünkü tek başına bir kelime öğrenmek çoğu zaman yeterli değil. Eğer bir süredir İngilizce çalışıyorsan bazen bir kelimenin 2, 3 hatta 4 farklı anlama geldiğini görmüşsündür.

Kelimenin hangi anlamda kullanıldığını genelde cümle içindeki diğer kelimeler ( yani anlam) belirliyor. O yüzden kelime öğrenirken bunun diğer kelimelerle olan ilişkisini de görmek çok önemli. Bunu yapmanın en iyi yollarından biri de kelimeleri cümle içinde öğrenmek.

Eğer nasıl kelime öğrenmen gerektiğinden emin değilsen ve farklı kelime öğrenme yöntemlerini öğrenmek istiyorsan, alttaki formdan mail listeme abone olduğunda bu bilgileri sana gönderiyorum.