Yabancılarla nasıl muhabbet edersin?

Konuyla ilgili PDF dosyasını indirmek için linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli. =)

Tanışmak – Muhabbet başlatmak

Önce, insanlarla tanışırken veya tanışmak için kullanabileceğin kalıplara ve yöntemlere bakalım. Genelde bu en zor ve stresli adım oluyor. Bunu aştıktan sonra gerisi biraz daha kolay.

Özellikle bir etkinlikte, belli bir ortamda, bir toplulukta veya bir platformda biriyle tanışıyorsan kullanabileceğin kalıplarla başlayalım.

Seninle tanışmak isteyen bir kişiyle muhabbet başlatmak için kullanabileceğin genel bir kalıp “Is it your first time here?”. Bu ifade, “Buradaki ilk seferin mi?” demek.

Özellikle sıkça geldiğin bir ortamda tanışıyorsanız, muhabbete giriş yapmak için bu kalıbı kullanabilirsin. Gelen cevaba göre tanıştığınız ortamla ilgili birkaç cümle kurarak muhabbeti başlatabilirsin.

Burada gösterdiğim kalplar yazışırken de kullanışlı. Mesela mesajlaşırken veya online bir toplantıda da bu kalıpları muhabbet kurmak için kullanabilirsin.

Muhabbeti başlatmak için buna benzer kullanabileceğin 2 kalıp daha var.

  • Do you come here often?
  • Buraya sıkça gelir misin?
  • What brings you here?
  • Buraya gelme sebebin nedir?/Seni buraya çeken şey ne oldu
  • What brings you to Turkey?
  • Seni Türkiye’ye getiren şey nedir?
  • What brings you to this conference?
  • Neden bu konferanstasın?
  • What brings you to this school?
  • Seni bu okula getiren şey nedir?

Özellikle bu soruları kombinlediğinde doğal bir şekilde muhabbete girebilirsin.

“Is it your first time here?” veya “Do you come here often?” dediğinde karşındaki kişi “yes” veya “no” diye kısa bir cevap verse bile “So, what brings you here?”, “Do you like (şey)?” diyerek, daha derin bir muhabbete girebilirsin.

Kullanabileceğin bir diğer kalıp, bir iltifatla bir soruyu birleştirmek. Bu özellikle karşındaki kişinin konuşmaya başlamasını sağlamak için harika bir yol.

Bunun için kullanabileceğin kalıp “You are really good at (şey). How long have you been (yaptığı şey)?” Bu kalıp “(şey) konusunda çok iyisin. Ne kadar süredir (yaptığı şey)?” anlamına gelir.

Örneğin bir etkinlikteysen ya da spor yapılan bir yerdeysen, tanışmak istediğin kişiyle ilgili güzel yaptığı bir şey gözlemleyip bu formülü kullanabilirsin. insanlar iyi yaptıkları şeylerle ilgili konuşmayı sevdikleri için de oldukça iyi bir muhabbet açıcı oluyor.

Mesela;

  • You are really good at tennis. How long have you been playing?
  • Teniste çok iyisin. Ne kadar süredir oynuyorsun?
  • You are really good at drawing. How long have you been doing it?
  • Çizim yapma konusunda çok iyisin. Ne kadar süredir yapıyorsun?
  • You are really good at dancing. How long have you been dancing?
  • Dans etme konusunda çok iyisin. Ne kadar süredir dans ediyorsun?

İlla büyük bir şey bulmak konusunda kendini çok zorlamana gerek yok. Küçük bir nokta üzerinden de rahatlıkla muhabbete girebilirsin.

Diyelim bir eğitim toplantısındasın ve bir kişi eğitmene 2-3 tane güzel soru sordu.

Bundan yola çıkarak “You are really good at asking questions. How long have you been interested in this subject?” yani “Soru sormak konusunda çok iyisin. Ne kadar süredir bu konuyla ilgileniyorsun?” diyebilirsin. Bu, muhabbete girmek için harika bir yol ve birazdan göstereceğim kalıpları kullanarak konuşmayı uzun bir süre devam ettirebilirsin.

Tanışma ve muhabbete girme aşamasından kullanabileceğin harika bir kalıp daha var. Eğer bir etkinlikte değilsen ve az önce anlattıklarım durumuna çok uymuyorsa bu kalıp hayat kurtarıcı olabiliyor. Kalıp şu şekilde:

Do you like (şey)? veya Do you like (şey) so far?

Bu kalıp “(şey) sever misin veya şu ana kadar (şeyi) nasıl buldun?” demek.

Mesela Türkiye’deysen ve bir yabancıyla tanışıyorsan, “How do you like Turkey so far?” yani “Şu ana kadar Türkiye’yi nasıl buldun?” diyebilirsin.

Veya “How do you like this conference so far?”, “Şu noktaya kadar konferansı nasıl buldun. İyi bir vakit geçiriyor musun?” gibi bir anlama gelir.

Bazen konuştuğun kişi de utangaç olabiliyor. Bu ifadeyi özellikle karşındaki kişiyi biraz daha açıp aynı zamanda kendi bildiğin veya kelimelerine hakim olduğun bir konuya çekebilirsin.

Mesela “How do you like Turkey so far?” gibi bir sorudan sonra, konuştuğun kişiye tavsiyeler verebilirsin, ziyaret ettiği yerleri sorabilirsin. Deneyimlemesi gerektiği şeyleri anlatabilirsin. Bu soru özellikle kendi rahatlık alanını geri dönüp muhabbeti oradan ilerletmek için harika bir araç.

Tanışıp konuşma başlatmak için sahip olabileceğin son harika kalıp “Do you (yapmak) any other (şey)?” yani “Başka (bir şey) (yapar) mısın?”

Mesela;

  • Do you play any other sport?
  • Başka bir spor yapar mısın?
  • Do you have any other hobbies?
  • Başka hobilere sahip misin?
  • Do you like any other bands?
  • Başka müzik grubu sever misin?

Bu kalıp özellikle konuyu değiştirerek ikinizin ortak bir noktada buluşabilmeniz için harika bir araç.

Eğer konuşmanın yavaşladığını hissediyorsan ve farklı bir konuya geçmenin zamanı geldiğini hissedersen, bu soruyu kullanarak tekrar muhabbeti canlandırabilirsin veya konuşmayı başka bir konu üzerinden devam ettirebilirsin.

Kişisel Sorular

Evet, artık biriyle tanıştın, birkaç soru sordun ve ortak bir konuda buluştun. En zor kısmını atlattın. Bu noktadan sonra konuşmayı dilediğin kadar devam ettirmek için kullanabilecen 6 harika kalıp var.

Bunlar biraz daha kişisel sorular ve yine karşındaki kişiyi tanımak ve muhabbet etmek için harikalar.

Aynı zamanda konuşmanın yavaşladığını veya anlamakta zorlandığın yerlere geldiğini hissediyorsan, bu kalıplar hayat kurtarıcı olabilir.

İlk sorabileceğin soru “Where are you from originally?”. Bu soru “Aslen nerelisin?” anlamına gelir ve doğru bir noktada konuyu değiştirip muhabbeti devam ettirmek için kullanabilirsin. Kişinin geldiği ülkeyi, orayla ilgili en çok neyi sevdiğini sorabilirsin ve bu şekilde konuşmayı devam ettirebilirsin.

Bazen bir kişinin mesleğini veya yaptığı işi merak edersin. Bu da konuyu değiştirmek ve karşındakini açmak içn güzel bir soru. Bunun için kullanabileceğin güzel bir kalıp:

“What do you do for a living?” bu cümle doğrudan çevrildiğinde “Yaşam veya yaşamak için ne yaparsın” demek ve “Ne iş yaparsın?” anlamına gelir. Bu soruyu da kullanarak yine konuyu değiştirip muhabbeti devam ettirebilirsin.

Yine muhabbeti devam ettirmek için kullanabileceğin güzel bir kalıp “Do you enjoy (şey)?” kalıbı. Bu ifade “(şeyden) hoşlanır mısın?” demek.

Mesela;

  • Do you enjoy playing basektball?
  • Basketbol oynamaktan keyif alır mısın?
  • Do you enjoy reading books?
  • Kitap okumaktan keyif alır mısın?
  • Do you enjoy attending conferences?
  • Konferanslara katılmayı sever misin?

Bu soruda özellikle kendi ilgi alanlarını belirterek sorarsan ve karşındaki kişi olumlu yanıt verirse, oldukça derin bir muhabbete girebilirsin.

Eğer bu soruyu kullanırsan, bundan sonra daha fazla konu açmak için kullanabileceğin harika bir kalıp “What kind of ____ are you into?” Bu kalıp “Ne tür (konu) ile ilgilenirsin?” anlamına gelir. Özellikle eğer muhabbeti kelime bilginin yüksek olduğu ve bilgili olduğunu hissettiğin bir yere çekmek istersen bu konuyu kullanabilirsin.

Örneğin;

  • What kind of sports are you into?
  • Ne tür sporlarla ilgilenirsin?
  • What kind of conferences are you into?
  • Ne gibi konferanslarla ilgilenirsin?
  • What kind of movies are you into?
  • Ne tür kitaplarla ilglienirsin?

Plan yapmak

Bu noktada biriyle İngilizce konuşarak tanışmayı, tanışma esnasında doğru konuları bulmayı ve bu konular üzerinden muhabbeti ilerletmeyi öğrendin.

Bu noktada konuşmanın sonuna yaklaşıyorsun. Konuşmayı bitirmeden önce bu kişinin numarasını almak isteyebilirsin veya gelecekte bir buluşma da ayarlamak isteyebilirsin.

Şimdi bunu yapmanı sağlayacak 5 kalıba ve duruma bakacağız.

İlk kalıbımız “Would you like to (eylem)?” kalıbı, “(eylem) yapmak ister misin?” anlamına gelir.

Eğer konuşma esnasında ortak bir nokta bulduysanız veya gelecekte aynı ortamda bulunacağınızı farkettiysen ya da bir şeyi birlikte yapmak için bir teklifte bulunmak istersen bu kalıbı kullanabilirsin.

Mesela;

  • Would you like to meet tomorrow?
  • Yarın buluşmak ister misin?
  • Would you like to attend the conference next month?
  • Gelecek ay konferansa katılmak ister misin?
  • Would you like to drink coffee with me next week?
  • Gelecek hafta benimle kahve içmek ister misin?

Bu kalıbın bir farklı versiyonu daha var. Özellikle, benzer zevklere sahip olduğunuzu anlarsan ve karşındaki kişinin sana eşlik etmesini istersen şu kalıbı kullanabilirsin.

“I’m actually (etkinlik) on (tarih). Would you like to (eylem)?”

 “(tarihte) (etkinlik) yapacağım. (eylem) ister misin?”

Mesela;

  • I’m actually attending the conference next week. Would you like to come?
  • Aslına bakarsan önümüzdeki hafta konferansa katılacağım. Gelmek ister misin?
  • I’m actually playing basketball with my friends tomorrow night. Would you like to play with us?
  • Aslına bakarsan yarın akşam arkadaşlarımla basketbol oynayacağım. Bizimle oynamak ister misin?
  • I’m actually going to a nice cafe tomorrow. Would you like to come with me?
  • Aslına bakarsan yarın güzel bir kafeye gideceğim. Benimle gelmek ister misin?

Eğer böyle bir cümle kurmak uygun değilse ama yine konuştuğun kişiyle iletişimde kalmak istersen şu kalıbı kullanabilirsin.

  • This was fun. We should hang out again sometime. Can I get your number?
  • Çok eğlendim. Bir Ara tekrar takılalım. Numaranı alabilir miyim?

Böylece gelecekte de iletişim kurmak istediğini belirtmiş olursun.

Eğer doğrudan gelecekte bir buluşma ayarlamak istersen de bu kalıbı kullanabilirsin:

“Are you free (zaman). We could (eylem).” Bu ifade “(zaman) boş musun? (eylem) yapabiliriz.” demek.

Mesela;

  • Are you free next month. We could drink come coffee.
  • Gelecek ay boş musun? Kahve içebiliriz.
  • Are you free tomorrow? We could watch a movie.
  • Yarın boş musun? Bir film izleyebiliriz.
  • Are you free tonight? We could have dinner somewhere.
  • Bu akşam boş musun? Bir yerlerde akşam yemeği yiyebiliriz.

Peki ya alternatif bir plan teklif etmek istersen?

Bu durumda “How about (şey)?” kalbını kullanabilirsin. Bu ifade “(şeye) ne dersin?” gibi bir anlama gelir.

  • How about dinner tonight?
  • Bu akşam yemeğe ne dersin?
  • How about coffee tomorrow morning?
  • Yarın sabah kahveye ne dersin?
  • How about playing football tomorrow?
  • Yarın futbol oynamaya ne dersin?

Özellikle karşındaki kişi sana bir şey teklif ederse ve sana uymazsa ama farklı bir teklifle cevap vermek istersen bu kalıbı kullanabilirsin.

Konuşmayı bitirmek

Son olarak konuşmayı bitireceğiz. Bunun için de 3 kalıp kullanabilirsin.

İlk kalıbımız en yaygın ve konuşmayı bitirmenin iyi yollarından biri. Konuşma tamamlandığında “It was nice meeting you” demen yeterli.

  • It was nice meeting you.
  • Seninle tanışmak güzeldi.

Eğer bir önceki adımda bir plan yaptıysan, bu durumda şu kalıbı kullanabilirsin.

  • I had a lot of fun. I’m looking forward to (şey). see you there.
  • Çok eğlendim. (şey) için sabırsızlanıyorum. Orada görüşürüz.

Mesela;

  • I had a lot of fun. I’m looking forward to dinner. See you there.
  • Çok eğlendim. Akşam yemeğini sabırsızlıkla bekliyorum. Orada görüşürüz.
  • I had a lot of fun.I’m looking forward to playing basketball. See you there.
  • Çok eğlendim. Basketbol oynamayı sabırsızlıkla bekliyorum. Orada görüşürüz.
  • I had a lot of fun.I’m looking forward to the weekend. See you there.
  • Çok eğlendim. Haftasonunu sabırsızlıkla bekliyorum. Orada görüşürüz.

Son olarak, eğer daha resmi bir ifade kullanmak istersen

“It was a pleasure meeting you. Let’s keep in touch.” yani “Seninle tanıştığıma memnun oldum. İletişimde kalalım” diyebilirsin. Özellikle iş ortamında veya biraz daha resmi durumlarda bu kalıbı tercih edebilirsin.

Evet, artık yabancılarla tanışmak, muhabbet etmek, plan yapmak ve konuşmayı sonlandırmak için işine yarayacak kalıpları biliyorsun!

4 Yorum Kendi yorumunu ekle

Yorum Bırak