“Let that sink in” ne demek? (Sink in kullanımı)

Bu dersimizde, yaygın bir kullanım olan “sink in” ifadesini inceleyeceğiz.

Her şeyden önce “sink in” ifadesinin ne olduğunu inceleyelim. Bu ifade bir phrasal verb, yani bir fiil görevinde. Pharasal verbler bir fiilden, bu durumda sink, ve bir particle kısmından yani “in” edatından oluşuyor.

Bu ifade ayrılamayan bir phrasal verb. “sink” kelimesi fiil olarak kullanıldığında “batmak” anlamına geliyor. Sink in ifadesi ise “bir fikrin, farkındalığın veya olayın kafana girmesi” veya idrak edilmesi anlamına gelir.

Bunu şöyle düşünebilirsin.

Tam anlayamadığın bir bilgiyle karşılaştın veya tam olarak idrak edemediğin bir olay yaşadın. Zamanla bu duyduğun bilgiyi anladıkça, veya yaşadıklarını idrak ettikçe, o şey “sink in” etmiş olur.

Kısaca, bu duygu ve bilgi senin kafanın üzerine konuyor ve yavaş yavaş kafanın içine batıyor yani “sink in” ediyor. Battıkça da konuyu veya yaşadıklarını daha iyi anlamaya başlıyorsun.

İşte bu phrasal verb’ın anlattığı şey bu. Bir fiil olduğu için de “sink” kelimesinin ikinci ve üçüncü hali olan sank ve sunk ile farklı zamanlarda kullanılabiliyor. Birkaç örnek cümle üzerinden inceleyelim.

Mesela, “I read the message twice before it sank in.” cümlesi “İdrak etmeye başlamadan önce mesajı iki kere okudum.” demek. “sank in” ifadesi “sink in” phrasal verbının geçmiş zaman hali.

  • He is sitting down and letting the news sink in.
  • Oturuyor ve haberi sindirmeye çalışıyor.

Burada kastedilen haber kötü bir haber olabilir veya kabullenmek için biraz zaman gereken bir haber olabilir. “sink in” burada haberin “kafanın içine batmasını” yani sindirilmesini anlatıyor.

  • The seriousness of his situation sank in.
  • Durumunun ciddiyetini idrak etti.
  • You have to repeat it a couple of times before it sinks in.
  • İdrak etmeye başlamadan önce birkaç kere tekrar etmelisin.

 “a couple of times” ifadesi burada “birkaç defa” demek. “Before it sinks in” kısmı ise “idrak edilmeden önce” veya “idrak edilmeye başlamadan önce” demek.

  • It’s really important that this information sinks in.
  • Bu bilginin idrak edilmesi çok önemli.

“It’s really important – çok önemli”, “that” neyin önemli olduğu belirtilecek, “this information sinks in – bu bilginin idrak edilmesi.”

Harika, artık “sink in” ifadesinin ne anlama geldiğini biliyorsun. Şimdi “sink in” phrasal verbının kullanıldığı yaygın bir kalıba bakalım.

“let that sink in”

Bu ifade “az önce duyduğun şeyi düşün” veya “idrak et” demek.

Özellikle çok şaşırtıcı ve derin sonuçları olan bir bilgi verildiğinde arkasından “let that sink in” denebiliyor. “that” burada az önce söylenen bilgiyi temsil ediyor.

Mesela derin sonuçları olan bir istatistik verdiğimi düşünelim.

  • 263 million children are kept out of school around the world.
  •  Dünyada 263 milyon çocuk okula gönderilmiyor.

Bu cümlenin hemen arkasından “let that sink in for a minute” dersem, “az önce söylediğimi iyi düşün veya idrak et” demiş olurum. Bu kalıbı kullanmamdaki amacım söylenen bilginin idrak edilmesini ve üzerinde düşünülmesini istemem.

Veya “People there work more than 14 hours a day” gibi bir cümle kurduğumu düşünelim. Bu cümle “Oradaki insanlar günde 14 saatten fazla çalışır” demek. Bu cümlenin arkasından “‘I’ll let that sink in” gibi bir cümle kurarsam, “bu söyledğimi idrak etmeniz için size biraz süre veriyorum” demiş olurum. Bunu “sindirmeniz için süre tanıyacağım” gibi de düşünebilirsin.

Artık “sink in” ifadesini ve “let that sink in” kalıbını biliyorsun ve sen de kullanabilirsin.

2 Yorum Kendi yorumunu ekle

Yorum Bırak