Sherlock Dizisinden 28 Kelime
Bu yazımızda Sherlock dizisinden 28 kelimeyi birlikte inceleyeceğiz. Bu dizi, Sherlock Holmes karakterinin modern dünyaya uyarlanmış halini işleyen bir dizi.
Konuyla ilgili PDF dosyasını indirmek için linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli. =)
Dizi, Afganistan’da askerlik yapan Dr. John Watson’un hizmetinin sona ermesi ve ülkesine dönmesiyle başlar.
Asker İngilizcede “soldier” demek.
Askerlik hizmeti ise “military service” demek.
Yıllarca Afganistan’da hizmet ettikten sonra artık topallamasına sebep olan bir sakatlığı ve bir kurşun yarası vardır.
Topallamak İngilizcede “to limp” demek. Ancak “limp” şeklinde bir isim olarak da kullanılabilir. Bu durumda da “topallamasına sebep olan bir rahatsızlık” anlamına gelir. Mesela “I have a limp” dersem “Topallamama sebep olan bir rahatzılığım var” demiş olurum.
Yara İngilizcede “wound” demek. Kurşun ise “bullet” demek. Dolayısıyla “kurşun yarası” da “bullet wound” anlamına gelir.
Özetle;
Soldier : Asker
Military service : Askerlik hizmeti
Limp : İsim olarak kullanıldığında “topallamaya sebep olan hastalık”
to limp : fiil olarak kullanıldığında “topallamak”
Wound : Yara
Bullet : Kurşun
Bullet wound : Kurşun yarası
Hemen birkaç cümleye bakalım.
- Dr. Watson is a soldier.
- Dr. Watson bir askerdir.
- He returns from his military service in Afghanistan.
- Afganistan’daki askerlik hizmetinden döner.
- After years of service, he now has a limp and a bullet wound.
- Yıllar süren hizmet ettikten sonra, artık topallamasına sebep olan bir rahatsızlığı ve kurşun yarası vardı.
Dr. Watson, askerlektiten sonra normal hayata dönebilmek için terapistiyle görşür. Terapisti de ona, emekli bir asker olarak sivil hayata dönüşü ile ilgili bir blog tutmasını söyler. Bu bir çeşit online bir günlük gibidir.
Terapist İngilizcede “therapist” demek.
Gazi içinse “veteran” kelimesi kullanılır.
Dr. Watson blog tutmaya başlar ancak yazacak şeyler bulmak konusunda zorlanır. Ayrıca teraspitine emeklilik maaşının da Londra’da yaşamak için yetersiz olduğunu söyler.
Emeklilik maaşı İngilizcde “pension” demek.
Yetersiz ise “insufficient” anlamına gelir.
Her şey kötü gidiyor gibi duruyordur, ta ki Dr. Watson, Mike adında eski bir arkaşıyla karşılaşana kadar. Bu arkadaşı ona Londra’da ev arkadaşı arayan birini tanıdığını söyler.
Biriyle karşılaşmak “to run into someone” demek. Bu bir phrasal verb.
Ev arkadaşı ise “flatmate” demek.
Özetle;
Therapist : Terapist
Veteran : Gazi
Emeklilik maaşı : Pension
Yetersiz : Insufficient
to run into someone : Biriyle karşılaşmak
Flatmate : Ev arkadaşı
Hemen birkaç örnek cümleye bakalım.
- Dr. Watson meets with his therapist
- Dr. Watson terapisti ile buluşur.
- He tells her that he is a veteran and his pension is insufficient to live in London.
- Ona gazi olduğunu ve emeklilik maaşının Londra’da yaşamak için yetersiz olduğunu söyler.
- Later, Dr. Watson runs into his old friend.
- Sonra, Dr. Watson eski bir arkadaşı ile karşılaşır.
- His friend tells him that he knows someone who is looking for a flatmate.
- Arkadaşı ona bir ev arkadaşı arayan birini tanıdığını söyler.
Dr.watson’un arkadaşının bahsettiği kişi Sherlock Holmes’dur. Mike Dr. Watson’ı onunla tanıştırır
Tanıştıklarında Sherlock, Mike’dan telefonunu ödünç almak ister ancak Mike arabasında unutmuştır. Dr. Watson kendisininkini verir ve Sherlock telefonu alır almaz bir çıkarım yaparak “Afganistan mı yoksa Irak mı?” diye sorar. Dr. Watson çok şaşırır.
Tanıştırmak “to introduce” demek.
Ödünç almak İngilizcede “to borrow” demek.
Çıkarım “deduction” demek.
Dr. Watson ile Sherlock, birlikte yerleşmeyi planladıkları evin önünde buluşurlar. Sherlock onu ev sahibi ile tanıştırır ve geçmişte onun için büyük bir iyilik yaptığını söyler. Dr. Watson evi gezdikten sonra evden memnun kalır.
Bir eve yerleşmek İngilizcede “to move in” demek.
İyilik “favour” demek.
Hoşnut olmak veya memnun kalmak ise “to be content” demek.
Özetle;
to introduce : Tanıştırmak
to borrow : Ödünç almak
Deduction : Çıkarım
to move in : Bir yere taşınmak.
Favour : İyilik
to be content : Memnun kalmak.
Hemen birkaç örnek cümleye bakalım.
- Mike introduces Dr. Watson to Sherlock.
- Mike Dr. Watson’ı Sherlock’la tanıştırır.
- Sherlock wants to borrow Mike’s phone, but Mike forgot it in his car.
- Sherlock Mike’ın telefonunu ödünç almak ister, ama Mike onu arabasında unutmuştur.
- Sherlock makes a deduction that Dr. Watson is a soldier.
- Sherlock Dr. Watson’un asker olduğu çıkarımını yapar.
- Sherlock and Dr. Watson move into a new house.
- Sherlock ve Dr. Watson yeni bir eve tanışır.
- Dr. Watson meats the landlady and he is content with the house.
- Dr. Watson ev sahibi ile tanışır ve evden memnun kalır.
Evde konuşurlarken bir müffettiş gelir ve Sherlock’un bir intihar vakası ile ilgili yardımımını ister.
Müfettiş “inspector” demek.
Vaka “case” demek.
İntihar ise “suicide” demek.
Sherlock Dr. Watson’ın da gelmesini ister ve birlikte suç mahaline giderler.
Yolda Sherlock Dr. Watson’a bir danışman olduğunu ve polise bazen zor vakalarda yardımcı olduğunu söyler.
Suç mahali İngilizcede “crime scene” demek.
Danışman ise “consultant” demek.
Özetle;
Inspector : Müfettiş
Case : Caka
Suicide : İntihar
Crime scene : Suç mahali
Consultant : Danışman
Hemen birkaç cümlede inceleyelim.
- The inspector arrives and asks Sherlock for help with a case.
- Müfettiş gelir ve Sherlock’tan bir vaka ile ilgili yardım ister.
- He says that it is a suicide case.
- Bir intihar vakası olduğunu söyler.
- Sherlock and Dr. Watson go to the crime scene.
- Sherlock ve Dr. Watson suç maline gider.
- Sherlock explains that he is a consultant.
- Sherlock bir danışman olduğunu açıklar.
Suç mahaline yani crime scene’e gidip cesete bakarlar. Ve birlikte incelerler. Dr. Watson, polislerin Sherlock’u sevmediğini farkeder.
Ceset İngilizcede “corpse” demek.
Fark etmek “to realize” anlamına gelir.
Bu noktadan sonra tüm gizemleri birlikte çözmeye başlarlar ve Dr. Watson vakaları ve nasıl çözüldüklerini blogunda kaydetmeye başlar. Böylece itibarları sürekli olarak artar.
Gizem İngilizcede “mystery” demek.
Kaydetmek, “to record” ve itibar, “reputation” demek.
Özetle;
Corpse : Ceset
to realize : Fark etmek
Mystery : Gizem
to record : Kaydetmek
Reputation : İtibar
Örnek cümlelere bakalım.
- They go to the crime scene and examine the corpse.
- Suç mahaline giderler ve ceseti incelerle.
- Dr. Watson realizes that the police don’t like Sherlock.
- Dr. Watson polisin Sherlock’u sevmediğini fark eder.
- Sherlock and Dr. Watson start solving mysteries together.
- Sherlock ve Dr. Watson birlikte gizemleri çözmeye başlarlar.
- Dr. Watson records every case and their reputation increases.
- Dr. Watson her vakayı kaydeder ve itibarları yükselir.
Harikasın. Tüm kelimeleri çabucak bir tekrar edelim.
Dr. Watson, askerlik hizmetini tamamlamış emekli bir askerdir.
Soldier : Asker
Military service : Askerlik hizmeti
Limp : İsim olarak kullanıldığında “topallamaya sebep olan hastalık”
To limp : Fiil olarak kullanıldığında “topallamak”
Bullet : Kurşun
Wound : Yara
Dr. Watson terapistine emekli maaşının Londra’da yaşamak için yetersiz olduğunu söyler.
Therapist : Terapist
Veteran : Gazi
Pension : Emekli maaşı
Insufficient : Yetersiz
To run into someone : Biriyle karşılaşmak
Flatmate : Ev arkadaşı
Dr. Watson ve Sherlock tanışır ve birlikte yaşayacakları eve giderler.
To introduce : Tanıştırmak
To borrow : Ödünç almak
Deduction : Çıkarım
To move in : Bir yere taşınmak.
Favour : İyilik
To be content : Memnun kalmak.
Evde oldukları esnada müfettiş gelir ve ilginç bir vakadan bahsederek Sherlock’tan yarım ister. Sherlock kabul eder ve Dr. Watson’ın da onunla gelmesini ister.
Instepctor : Müfettiş
Case : Vaka
Suicide : İntihar
Crime scene : Suç mahali
Consultant : Danışman
Suç mahalinde ceseti incelerler ve o günden itibaren birlikte çeşitli gizemleri çözmeye başlarlar.
Corpse : Ceset
To realize : Fark etmek
Mystery : Gizem
To record : Kaydetmek
Reputation : İtibar
Evet, harikasın. Artık Sherlock disizinden 28 yeni kelime biliyorsun.
çok faydalı oldu! Teşekkürler, devamını rica ederim:) Elinize Sağlık👍👍👍
gerçekten çok faydalı oldu
Her zaman ki gibi harika emeğinize sağlık.
Teşekkürler.İngilizce öğrenmek için çok etkili bir yöntem sunduğunuz için
Dostum bilirsin ‘ Bunu ben yapsam daha iyi yapardım’ denir ama ben olsam senin kadar ancak yapardım tüm anlatım yönlerinle mükemmel yapmışın biz bunu anlayabiliyoruz çok teşekkürler :)))
Şu ana kadar gördüğüm en güzel İngilizce öğrenme sayfası. Teşekkürler
Hocam harikasınız Allah raşi olsun
Elinize, emeğinize sağlık çok faydalı oluyor.