Neden İngilizce anlamakta zorlanıyoruz ve ne yapmalıyız?
Konuşulan İngilizce’yi anlamak(Listening skills) İngilizce öğrenme yolculuğunda en zor ve yavaş gelişen alanlardan birisi ve bana kalırsa İngilizce açısından EN ÖNEMLİ beceri.Eğer karşı tarafı etkili bir şekilde anlayabiliyorsan işin büyük kısmı bitti demektir çünkü bu durumda karşı tarafla iletişim kurmak çok daha kolay hale geliyor.
Bu yazıda neden konuşulan İngilizce’yi anlamakta zorluk çektiğimizi ve bu bercerimizi nasıl geliştirebileceğimizi anlatacağım ama önce dizi izleyerek anlama becerisini geliştirmeye çalışmakla ilgili düşüncelerimi yazmak istiyorum.
Yabancı dizi izleyerek İngilizce çalışmak hakkındaki düşüncelerim
Yabancı dizi izleyerek İngilizce çalışmak çok popüler ve etkili bir yöntem.Geçmiş yıllarda ders verdiğim hemen hemen herkes bu metodu kullandığını bana söyledi.Fakat konuyu daha derinlemesine sorduğumda ve araştırdığımda değişik bir durumla karşılaştım.
Genelde dizi izlenerek çalışmadan kastın sadece altyazısız dizi izlemek olduğunu gördüm.Bu şekilde onlarca dizi izleyerek bir ilerleme kaydedilmeye çalışılıyordu.
Dahası herkesten duyduğum cümle şu şekildeydi: “Çoğunu anlayabiliyorum ya! sorun yok.”
Öncelikle herhangi bir diziden bir sahne izlediğimizi varsayalım.Bu sahnede 2 tane polis ve bir ceset var.Polisler birbiriyle konuşuyor.Eğilip cesedi inceliyorlar ve sonra bir polis öbürüne el kol hareketi yapıyor ve cesedin üstünü örtüyorlar(Sahneyi tamamen uydurdum).
Şimdi bu sahneyi zaten izleyince hiçbir ses olmasa bile ne döndüğünü anlayabiliyoruz.Altyazısız dizi izlerken de bu “anlıyorum” yanılgısına düşebiliyoruz.Bunun sonucunda da kendi kendimize “anlıyorum ben ya” diyoruz.
Peki anlayıp anlamadığımı nasıl bileceğim?
Güzel soru.Bir diziyi gerçekten anlayıp anlamadığını ölçmek kolay.Tek yapman gereken şu:
- Rastgele bir dizi bölümü aç
- Rastgele bir dakikaya git
- Gözlerini kapa
- 2 dakika dinle
Ne konuşulduğunu veya olayın ne olduğunu anlayabildinmi?(Bunu 2 dk izledikten sonra diziyi 2 dk geriye çekerek altyazılara bakarak anlayabilirisn.)
Eğer anladıysan tebrik ederim.Harikasın!
Eğer anlamadıysan üzülme.Diziler anlaşılması en zor şeylerden biridir.Diziler sınırdır.Her türlü espiri, kültürel durumlar ve kısaltmalar kullanılıyor.Dizileri tamamen anlamak uzun yıllar ister.
Peki dizi izleyerek nasıl çalışmalıyım?
Öncelikle duyduğunu anlamak zor geliştirilen ve geliştirilmesi yavaş ilerleyen bir beceri.Bunun zaman alacağını kabul etmelisin ki motivasyonun azalmasın.
Bunu kabul ettikten sonra yapman gereken basit.Adım adım sıralayayım.
- Bir dizi bölümü seç
- O bölümden 2-3 dakikalık bir aralık veya bir sahne seç
- Bu sahneyi veya aralığı defalarca dinlemen lazım.
- İlk dinlediğinde genel olarak neler olduğunu listele.Mesela 1) Ceset var, 2) Katil aranıyor, 3) … ya haber verilmesi gerekiyor vs.
- Tekrar dinle ve daha fazla detaya gir
- 3 – 4 kere daha dinle ve kurulan bütün cümleleri teker teker eksiksiz yazmaya çalış.Daha sonra İngilizce alt yazıyla bunu karşılaştır ve hata yaptıysan bunları düzelt.
- Yeni bir sahne seç ve tekrar et.
Kısaca o 2 – 3 dakikalık kısımda veya sahnede hemen hemen her kelimeyi anlıyor olmalısın.Ancak bu şekilde etkili bir ilerleme kaydedebilirsin.
Şimdi neden konuşulanı anlamakta zorlanıyoruz ve çalışırken nelere dikkat etmeliyiz ona bakalım.
Neden anlamıyoruz ve nelere dikkat etmeliyiz?
Konuşulanı anlamamamızın bir kaç sebebi var ve bunlar telaffuz, connected speach, kültürel espiriler, informal speaking, slang gibi kısımlara ayrılıyor.Bunların hepsini inceleyelim.
Pronunciation(Telaffuz)
Konuşulanı anlamama sebeplerimiziden biri telaffuz olabilir.Belki bir kelimeyi öğrenmişizdir fakat telaffuzunu tam olarak bilmediğimiz için duyduğumuz zaman bunu anlamıyoruzdur.Bunu yenmenin en etkili yolu çok dinlemekten geçer(Yukarıda anlattığım metodu kullanabilirsin).
Connected speach
Connected speach, anadili İngilizce olan insanların çok sık yaptığı bir şey.Söylenen cümleleri daha akıcı olması için birleştiriyorlar(Bu her dilde var).Bir kaç örneğe bakalım,
- Kimse “Nasıl gidiyor?” anlamına gelen “How is it going?” cümlesini tane tane söylemez.Genelde “Howzitgoin” tarzında bir şey duyarsın.
- Yada “What are you going to do” cümlesi.Bunu okurken anlamak kolay fakat anadili İngilizce olan kişiler “Whattaya gonna do” şekilinde söylerler ve bunu anlamayabiliriz.
- Bir başka örnek “It’s what you did” cümlesi.Bunu “ts watchyudid(waçyudid)” şekilnde duymak mümkün.
Duyduğunu anlamamak konusunun başlıca sorumlusu genelde “connected speach” olur.O yüzden dizi izleyerek çalışırken 2-3 dakikalık bölümü defalarca dinleyip bunlara aşina olmak lazım.2-3 dakikalık bölüm bittikten sonra o kısımda olan bütün “connected speach” yapılarını biliyor olmalısın ki ilerleyesin.
Kültürel espiriler ve slang
Bir başka duyduğunu anlamama sebebi ise kültürel espiriler ve slang.Kültürel espirileri anlamayabilirsin.Bu çok normal.Bazen nekadar uğraşırsan uğraş bir yabancıya bizim kültürümüzden dolayı komik olan bir şeyi anlatamazsın.Bu tür bir şey ile karşılaşırsan çok da önemseme.
Slang den kastım ise şu:
Mesela naber derken “Whats up” denmesi veya “Kanka” gibi bir anlama gelen “Dude, Bro, Mate” kelimeleri.Bunları ya biliyorsundur yada bilmiyorsundur.Ayrıca “Slang” kelimeler tehlikeli kelimelerdir.Bazen bir slang belli şartlar altında küfür gibi algılanabilir veya ortama hiç uygun olmayabilir.O yüzden slang kullanacaksan ne anlama geldiğinden ve hangi durumlarda kullanıldığından emin ol.
İnformal Speaking
İnformal speaking, resmi olmayan konuşma anlamına geliyor.Hani biz Türkçe konuşurken “ıııı”, “şey”, “heh” ve benzeri sözler söyleriz ya.Bunu benzeriyle İngilizce’de karşılaşmak mümkün. Bunlara “Filler words” deniyor.Bazıları şunlar:
Like, umm, you know, uhh, er
Özellikle “like” ve “you know” çok kullanılır.”Mesela “And I was ,like, getting a coffee at, you know, starbucks.”
Kitaplarda bu tarz bir cümle göremezsin emin ol =) genelde temiz hali olan “And I was getting a coffee at Starbucks” şeklinde görürsün.
Bu da anlamama sebeplerinden biri olabilir ve çok normal.Çalışırken bunlara da dikkat etmelisin.
Evet konuşulanı anlamama ve dizi izleyerek çalışma hakkındaki düşüncelerim bunlar.Biraz uzun bir yazı oldu.Ne düşünüyorsun?Dediklerime katılıyormusun? Bu şekilde çalışmayı düşünüyormusun veya bu yazdıklarıma ek olabilecek önerilerin varmı?Lütfen aşağıya yorum bırak ve düşündüklerini bizimle paylaş =)
İngilizce alt yazılı olarak izlemenin öğrenmeye katkısı olurmu?
Tabiikide var fakat diziden çok işin İngilizce kısmına odaklanmak lazım.
Güzel, katılıyorum. Bende diziyi izlerken olaya kendimi bazen kaptırıyorum. Ama amaç öncelikle ingilizce öğrenmek olmalı bizim gibiler için. Daha vaktimiz var yavaş yavaş olacak inş.
Evet eğer diziyi İngilizce geliştirmek adına izliyorsan biraz farklı bir yaklaşımda bulunmalısın.Dediğin gibi zamanla ve yavaş yavaş =)
İyi öğrenmeler!
Tespitler ve öneriler çok doğru. O kadar dizi izlememe rağmen pek de bir şey öğrenmemiş olmamı şimdi daha iyi anlıyorum. Artı, bir yerden sonra İngilizce yalan oluyor dizinin entrikalarına kaptırıyorsun kendini 🙂
Evet aynen öyle =) zaten kendini diziye kaptırdığın zaman İngilizce açısından pek bir ilerleme olmuyor.Bütün odağın İngilizce üzerinde olmalı.
extra english adlı 30 bölümden oluşan yabancı bir komedi dizisini seyrediyorum. İlk defa izlerken bilmediğim kelimelerin anlamlarını çıkarıp ezberlemeye çalışıyorum, sonra bir bölümü en az 4-5 defa seyrediyorum. Telaffuzlarına dikkat ederek çalışıyorum. Ağır bir süreç gözüküyor. Henüz 5. bölüme anca geldim. 30 bölümün sonunda bana nasıl bir fayda sağlayacağını bilmiyorum. Ama şimdilik zevkli ve eğitici görünüyor. Ancak konuşmaları altyazı olmadan anlamak gerçekten zor. Anlama zorluğu çekiyorum ve bu konuda özellikle bana bir faydası olacağına inanıyorum. Sen ne dersin Burak Hocam..?
Bence doğru yapıyorsun.Telaffuzlara ve söylenen cümlelere dikkat etmek çok önemli.Özellikle connected speech açısından.Mesela “You’re” ve “your” kelimelerini konuşma içinde ayırmak zordur.Cümlenin anlamına bakmak lazım.Kısaca çok fazla parametre var.Dediğin gibi uzun bir süreç o yüzden eğlenmek önemli.Eziyet gibi gelmemeli.Uzun bir süre devam edebileceğin yöntemler üzerinde durman senin açından daha faydalı olacaktır.1 ay çok sıkı çalışıp kendini tüketip bırakmana neden olmayacak şekilde çalış.Her zaman kendine “Bu yöntemle uzun bir süre çalışabilirmiyim?” diye sor.Çalışmalarında başarılar ve iyi öğrenmeler!
Teşekkürler…
Peki mesela beginner intermediate advance gibi ingilizce seviyelerine uygun şu dizileri takip edebilirsin diyebilceğiniz tavsiyeleriniz varmı?
Veya bu düşünce doğrumudur bazen bi bilimkurgu dizisi filan oluyor günlük hayatta sık karşılaşıp kullanmayacağın diyaloglar geçebiliyor mesela günlük hayatta sürekli naber nasılsın gibi konuştuğumuz şeyler war yani öyle bi dizi olsunki benim 1yıl içinde türkçe olarak hep kullandığım şeylerin ingilizcesi olsun bunun gibi dizi tavsiyeleriniz warsa çok memnun olurum?
Merhaba Alperen,
Sıkılmadan sürekli takip edebileceğin ve bilmediğin kelimelere bakabileceğin ve bunu istikrarlı olarak yapmanı sağlayan her dizi iyidir derim.
Dizinin senin hedeflerine uygun olup olmadığını sen karar vermelisin. Eğer diziden öğrendiğin kelimeler senin hedeflerine uygun değilse bence o diziyle vakit kaybetme.
Eğer daha çok günlük hayatta kullanabileceğin kelimeler içeren bir dizi arıyorsan (ki sanırım bunu arıyorsun) “Avatar the last airbender” çizgi filimine bakmanı tavsiye ederim. Bu dizideki tepkiler, konuşmalar ve kullanılan kelimeler gerçekten çok iyi (Hemen hemen hepsi günlük hayat için çok uygun) ve her türlü durumu içeriyor (Şaşırma, kızma, üzülme, espiriler vb.).
Ayrıca bu web sayfasından her bölüm ile ilgili söylenen her cümleyi İngilizce olarak bulabilirsin. Buradan bilmediğin kelimeleri çıkarıp öğrendikten sonra bölümleri izleyerek etkili bir şekilde ilerleyebilirsin.
Dostum benim sorunum şu: ingilizce kelime haznem fena fena değil . şarkıdaki tüm kelimeleri biliyorum ama şarkıyı dinlediğimde anlamıyorum. Şöyle oluyor. Şarkıyı anlamıyorum sonra şarkının internette lirikini buluyorum şarkıyı böyle dinliyorum ve sonra şarkıyı bu sefer liriksiz dinliyorum ve neredeyse çoğu kısmını anlıyorum. Bunun bir çözümü varmı. Ayrıca şu yorumuna çok katılıyorum : ingilizcede en yavaş gelişen kısım anlamadır.
Not: bu siteyi bir daha bulacağımı sanmıyorum. Eğer cevap yazdığında mailime de haber veriyorsa çok güğzel. Aksi halde cevabını mailime de atarsan çok ama çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba! Sizleri ilgiyle takip ediyorum. Bence de en zor beceri listening, her ne kadar bazıları speaking dese de. Listening için voscreen app’i kullanıyorum. Baya faydası oldu.