İngilizce’de Just ve Only Kelimeleri arasındaki farklar
Just ve only kelimeleri… İkisi de aynı anlama gelebiliyor. Örneğin “I have just one question.” ile “I have only one question.” cümlelerin ikisi de aynı anlama geliyor. Sadece bir sorum var. Peki bu just ve only kelimelerinin her zaman birbiri yerine kullanabileceği anlamına geliyor mu?
Kısa cevap: Hayır gelmiyor ve dikkat etmen gereken önemli noktalar var.
Videoda bahsedilen örnekler PDF dosyasını buraya tıklayarak indirebilirsin.
Just ve Only Kelimeleri
Öncelikle just ve only kelimelerinin birbiri yerine kullanılabildiği tek duruma bakalım.
Just ve only kelimeleri yalnızca “sadece” anlamına geldiklerinde birbirleri yerine kullanılabiliyorlar ve aynı anlama geliyorlar.
Bunun dışında just ve only kelimeleri birbiri yerine kullanılamıyor. İki kelimenin de sadece anlamına geldiği birkaç örneğe bakalım ve sonra diğer anlamları inceleyelim.
- He has just one brother.
- Sadece bir kardeşi var.
Bu cümleyi “He has only one brother.” şeklinde de söyleyebilirsin.
- He has just one concern.
- Sadece bir endişesi var.
Bu cümleyi “He has only one concern.” şeklinde de söyleyebilirsin.
- This is just another joke.
- Bu sadece başka bir şaka.
Bu cümleyi de “This is only another joke.” olarak söyleyebilirsin.
Son olarak,
- It’s just for one day.
- Sadece bir günlüğüne.
Bu cümleyi de “It’s only for one day.” olarak da söyleyebilirsin.
Kısaca, just ve only adverb olarak kullanılıyorsa, ikisi de aynı anlama geliyor ve sadece bu durumda birbiri yerine kullanılabiliyor.
Dikkat etmen gereken ve kafa karıştıran en önemli durum, only ve just kelimelerinin sıfat olarak kullanıldığı durumlar.
Örnek üzerinden bunu daha iyi gösterebilirim.
Mesela,
- I am an only child.
- He is a just person.
Cümlelerine bakalım. Bu cümlelerde only ve just sıfat olarak kullanılıyor. Çocuk ve kişi kelimelerini tanımlıyor. Bu durumda iki kelime de farklı anlama geliyor. Bilmen gereken belki de en önemli fark bu.
- I am an only child.
- Tek çocuğum.
- He is a just person.
- O adil bir insan.
Only, sıfat olarak kullanıldığında “tek” anlamına geliyor. Just sıfat olarak kullanıldığında ise “dürüst” veya daha çok “adil” anlamına geliyor.
Hemen birkaç örneğe daha bakalım.
- This is the only calculator that you can use.
- Kullanabileceğin tek hesap makinesi bu.
- That was a just decision.
- Adil bir karardı.
- This is the only computer in the building.
- Bu binadaki tek bilgisayar.
- Cenk is a just person.
- Cenk adil biri.
Bunlar just ve only kelimeleri ile ilgili bilmen gereken en önemli farklar ve anlamlar. Bunun dışında just kelimesinin bilmen gereken birkaç anlamı daha var. Şimdi onlara bakalım.
Just kelimesi “sadece” ve “adil” anlamı dışında tam olarak ve tam zamanında veya az önce anlamına da gelebiliyor. Hemen birkaç örneğe bakalım.
- That is just what I said.
- Söylediğim şey tam olarak buydu.
- The plan worked just as you said.
- Plan tam söylediğin gibi işe yaradı.
- I arrived just in time.
- Tam zamanında geldim.
- We just met.
- Az önce tanıştık.
- He just told me what happened.
- Ne olduğunu bana az önce söyledi.
Özetle, just ve only kelimelerinin birbiri yerine kullanılabildiği tek durum, “sadece” anlamına gelen adverb olarak kullanılmaları.
Bu anlam dışında just kelimesi sıfat olarak kullanıldığında “adil” anlamına ve only kelimesi sıfat olarak kullanıldığında “tek” anlamına geliyor.
- He is just.
- O adil.
- This is the only car that we have.
- Bu sahip olduğumuz tek araba.
Bu anlamlara ek olarak just kelimesi “az önce, tam olarak ve tam zamanında” anlamlarına gelebiliyor.
Şimdi kafa karıştırabilecek bir noktadan bahsetmek istiyorum.
İyi de Burak, senin anlattıklarına göre “We just talked.” cümlesi “Az önce konuştuk.” ve aynı zamanda “Sadece konuştuk.” anlamına gelebiliyor. Bu durumda ne yapacağız?
diye düşünmüş olabilirsin ve haklısın.
Bu cümle iki anlama da gelebiliyor. Hangi anlama geldiğini, konuşmanın genel gidişatından seçmen lazım. Konuşulan konuya göre biri diğerine göre daha uygun olacak ve ona göre hangi anlamın kastedildiğini anlaman lazım.
Evet, artık İngilizce’de just ve only kelimeleri arasındaki farkları ve iki kelimenin de ne anlama geldiğini biliyorsun. İzlediğin için çok teşekkür ederim ve sonraki videolarda görüşmek üzere =)
Cok guzel emegine saglik 🙂
Rica ederim. Yardımcı olabildiğime sevindim =)
teşekkürler emek vermişsiniz
Harika bir anlatım, teşekkürler Burak.
Rica ederim =)
Bu kadar acik ve iyi bir anlatima raslamamistim.Tesekkurler.
Yardımcı olabildiğime sevindim =)
Kisa surede cok ve dogru seyler ogrenmek icin takipteyim.Tekrar tesekkurler.
Rica ederim =)
Emeğinize sağlık gerçekten çok faydalı oldu, fırsat buldukça takip edeceğim sizi…
Faydalanmanıza sevindim =)
Hello ı am here Burak
Thanks a lot for thınkıng of me I follow you
You’re welcome =)
Teşekkürler, yüreğine ve ağzına sağlık.
Just sıfat olarak kullanıldığında önüne mutlaka a mi geliyor.”this is a just joke “dersek just burda adil anlamına mı gelir?
this is just a joke demen lazım, bu sadece bir şaka demek için
Tamam
Çok faydalı olmuş,
Gerçekten yaptığın işi tebrik ettim.
Teşekkür ederim =)
Just sıfat olmadıgı zamanlarda, cumlenın neresinde oldugunun onemı var mı? Bazı orneklerde fiilden once, bazılarında fıılden sonra gelmış. Kafa karısıklığını onlemek ıcın cumle basında kullansak olur mu?
Keşke seninle lisedeyken tanışabilseydim,videoların bana çok şey katıyor lütfen sakın pes etme 😇
Ben tesadüfen keşfettim sayfanızı ve gösterdiğiniz emeğe çok saygı duydum.Tebrik ediyorum sizi ayrıca kendi adıma da teşekkür ederim.
Yardımcı olabildiğime sevindim =)
Yine bir anda merak edip baktım. Böyle merak ettiğim şeyler olduğunda güzel anlatımınızdan dolayı sonuçlarda hep sizi arar oldum 🙂 Teşekkürler.
Rica ederim ve faydalanmana sevindim 🙂
Selamlar. “Sadece kafa vuruşu yapmaya çalışın” cümlesini nasıl çevirebilir? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler.
Just try to shoot him in the head
Teşekkür ederiz.
Thanks a lot for your valuable information :))))
That’s just how you live
( İşte sen böyle yaşıyorsun)
Buradaki just ne anlamda kullanılmış araştırdım ama bişey bulamadım anlatırsanız sevinirim 🙂
Thank you Burak.