Future in past (geçmişte gelecek) cümleleri kurmanın yolu
İngilizce konuşurken “Dün yapacaktım ama vaktim olmadı”, “Geçen sene satın alacaktım” veya “Dün seni arayacak mıydı?” gibi cümleleri nasıl kurabilirsin?
Konuyla ilgili ücretsiz PDF dosyasını indirmek için buraya tıklaman yeterli. 🙂
Bu cümlelere “Future in the past” deniyor.
“Dün gidecektik”, “Seni arayacaktım” veya “Akşam yemek yapacaktık ama elektrikler gitti” gibi cümleler kurmak için hakim olman gereken iki kavram var. En önemlisiyle başlayalım. Ama bunu yapmadan önce bir soru sormak istiyorum.
Şu cümleye bakalım :
“I am going to call you.” Bu cümle “Seni arayacağım.” demek. Burada gelecek zamanı belirtmek için “be going to” kullandık.
Eğer bu yapıya hakimsen, “Future in the past” cümlelerini kurman oldukça kolaylaşıyor.
“I am going to call you.” cümlesini “Seni arayacağım.” anlamından “Seni arayacaktım.” anlamına döndürmek için sadece bir kelime değiştirmelisin. Sence hangisi? Bir tahminin var mı?
Eğer “am” kelimesini “was” yapmak dediysen, doğru bildin.
- I am going to call you.
- Seni arayacağım.
- I was going to call you.
- Seni arayacaktım.
Was/were going to kalıbı geçmiş zamanda konuşurken gelecekteki bir planı, bir niyeti veya kanıtlayabileceğin ya da emin olduğun bir gerçeği belirtmek için kullanılıyor.
Was/were going to dışında kullanabileceğin bir başka kelime “would” kelimesi.
Nasıl gelecek zamanda konuşurken will kullanabiliyorsan, geçmiş zamanda konuşurken gelecekten bahsetmek için would kullanabilirsin. Bu kelime de geçmiş zamanda gelecekten bahsetmek için kullanılır.
Sadece iki temel farkı var. İlki söz verilen veya bir tahminde bulunulan durumlarda kullanılması. İkincisi, would kullanılan cümlenin yan cümle olması. Yani tek başına was/were going to gibi kullanılamaması.
- She said that she would call me, but she didn’t.
- Beni arayacağını söyledi ama aramadı.
Burada aslında verilmiş bir söz var. Beni arayacağını söyledi. Bu nedenle would tercih edildi. Ancak sadece “Beni arayacaktı” demek istiyorsan, “She would call me” diyemezsin. Bu cümleyi bu şekilde söylersen “Beni arayacağını” veya “beni arardı” demiş olursun. Geçmiş zamanda konuşurken gelecek zamanda cümle kurmak istediğinde ve would kullandığında o cümle yan cümle olmalı.
She said -> Söyledi. Ne söyledi?
She would call me -> Beni arayacağını söyledi.
İşte şimdi istedğimiz anlamı verdik.
Eğer sadece “beni arayacaktı” demek istiyorsan “She was going to call me” demelisin.
Özetle, geçmiş zamanda kurduğun cümlelerde gelecek zamandan bahsederken kullanabileceğin iki temel kalıp var. Was/ Were going to ve Would.
Was/were going to kalıbını planlanmış bir durumda, bir niyetinden bahsederken veya emin olduğun yada kanıtlayabileceğin bir gerçeği belirtmek istediğinde kullanabilirsin.
Would kelimesini ise söz verdiğin veya bir tahminde bulunduğun durumlarda kullanabilirsin. Ama bu bir yan cümlede olmalı.
Was/were going to kalıbının arkasından fiilin birinci hali gelir. “Was going to stay” gibi.
Would kelimesinden sonra da fiilin birinci hali gelir. “Would stay” gibi.
Şimdi birkaç örnek cümleye bakalım.
- We were going to fly there this afternoon, but we missed our plane.
- Oraya bu öğlen uçacaktık ama uçağımızı kaçırdık.
Geçmiş zamanda konuşurken gelecekteki bir planından bahsediyorsun. Bu nedenle would yerine was/were going to kullanmak daha mantıklı.
- Aslı was going to be here at 6, but she missed her bus.
- Aslı 6’da burada olacaktı ama otobüsünü kaçırdı.
Yine burada bir plan var. Aslı planlanmış bir otobüs yolculuğu ile gelecekti ama gelemedi.
- She told me she was going to start her new job next week, so I have time to buy her a gift.
- Önümüzdeki hafta yeni işine başlayacağını söyledi, o yüzden ona hediye almak için vaktim var.
Yine burada gelecek için bir plan veya niyetten bahsediliyor o yüzden “was/were going to” kullanmak daha uygun.
- My neighbour said she was going to water the plants yesterday, but it rained.
- Komşum dün çiçeklerini sulayacağını söylemişti ama yağmur yağdı.
- They said that they were going to eat out tonight because they were tired.
- Bu akşam dışarıda yemek yiyeceklerini çünkü yorgun olduklarını söylediler.
- I was going to be there at noon, but my car broke down. – future plan/promise in the past
- Öğlen orada olacaktım ama arabam bozuldu.
Şimdi “would” ile kurulan birkaç cümleye bakalım.
- My mom said she would cook tonight, but she forgot.
- Annem bu akşam yemek yapacağını söylemişti ama unuttu.
Burada geçmiş zamanda gelecek zaman için verilmiş bir sözden bahsediyoruz.
- I said I would bring the drinks, but I didn’t have time to buy them.
- İçecekleri getireceğimi söylemiştim ama almak için vaktim olmadı.
Burada bir söz var ve bu nedenle would kullandık.
- My sister said I would get cold if I wore this jacket.
- Kız kardeşim bu ceketi giyersem üşüyeceğimi söyledi.
Burada ise kanıtlanamayan bir tahmin var ve bu nedenle would daha uygun.
- She thought that we would come early, but we were on time.
- Erken geleceğimizi düşündü ama zamanında vardık.
Burada da yine bir tahmin var. Bu yüzden would kullandık.
- Ceren said she would finish her homework, but she fell asleep.
- Ceren ödevini bitireceğini söylemişti ama uyuyakaldı.
- You said I would lose the race, but I won.
- Yarışı kaybedeceğimi söylemiştin ama kazandım.
- I thought you would get tired, but you are fine.
- Yorulacağını düşünmüştüm ama iyisin.
Eğer olumsuz cümle kurmak istiyorsan, tek yapman gereken şey Wasn’t/weren’t going to ve Wouldn’t kullanmak.
- My sister said I wouldn’t get cold.
- Kız kardeşim üşümeyeceğimi söyledi.
- We thought that we wouldn’t be late.
- Geç kalmayacağımızı düşündük.
- I wasn’t going to call him.
- Onu aramayacaktım.
Burada “I wouldn’t call him” diyerek aynı anlamı vereblir miyiz? Hayır veremeyiz. Neden? Çünkü geçmişte konuşurken gelecekten bahsetmek için kullandığmız would bir yan cümlede olmalı. Tam cümle kurduğumuzda “was/were going to” kullanmamız lazım.
- They weren’t going to come anyway.
- Zaten gelmeyeceklerdi.
Evet, harikasın. Şimdi soru sormaya bakalım.
“Kazanacağını mı sandın?” veya “Bunun gerçekleşmesine izin vereceğini mi düşündün?” gibi soruları sormaya bakalım. Böyle sorular için was/were going to kullanarak soru sorabilirsin. Bunu yapmak için soru kelimesi en başa gelir. Ardından yardımcı fiil olan was/were gelir ve sonra going to gelmeli. Soru kelimesi yoksa was/were ile soruya başlamalısın. Mesela;
- What were you going to do?
- Ne yapacaktın?
- When were you going to call me?
- Beni ne zaman arayacaktın?
- Why was he going to run?
- Neden koşacaktı?
- Weren’t you going to call me?
- Beni aramayacak mıydın?
Evet harikasın! Artık geçmiş zamanda konuşurken gelecekle ilgili cümle kurmayı biliyorsun.
Konu anlatımından sonra karşılıkla alıştırma fikri çok iyi olmuş. Konu böylelikle pekişmiş oluyor. Bu yararlı video için teşekkürler 🙂
HARİKA…
Bundan güzel anlatım olamaz.
Aydınlatıcı yazınız için teşekkür ederiz.
Kazanacağını mı sandın?” veya “Bunun gerçekleşmesine izin vereceğini mi düşündün? Nasil sorulur peki ?
bol örnek ile çok güzel bir anlatım olmuş. teşekkürler
Burak hocam mükemmel bir video olmuş. Diğer videolarınızın da çoğunu izlemiş biri olarak, keşke hepsini sonunda böyle konuşma alıştırmaları yaptırsaymışsınız. İnanın “Etkili Pratik İngilizce” adını daha çok hak ederdi 🙂 Sizin sayenizde gerçekten konuşma fobimi yendim. Ama dediğim gibi bu tür alıştırmalar çok önemli bizler için. Selamlar, sevgiler.