Ettirgen (Causative) Cümleler Kurmanın Rehberi
Konuyla ilgili ücretsiz PDF dosyasını indirmek için buraya tıklaman yeterli. 🙂
İngilizce konuşurken;
- Saçlarımı kestirdim.
- Arabamı yıkattım.
- Evimi temizlettim.
- Çamaşır makinemi tamir ettirmem lazım.
gibi cümleleri nasıl kurman gerektiğini düşündün mü hiç?
“Saçlarımı kestirdim” veya “Çamaşır makinemi tamir ettirdim” gibi cümlelerde, sen başka bir eylemin olmasına sebep oluyorsun.
Cause, İngilizcede “sebep olmak” demek. Causative verb ise, “bir eyleme sebep olan başka bir eylem” demek.
İngilizcede böyle cümleler kurmak için öncelikli olarak bilmen gereken ve sık kullanılan 4 tane fiil var. Bunlara causative verbs denir.
Her birinin işlevi farklı ve cümleye değişik bir anlam katmanı sağlıyor ve fiillere hakim olduğunda ettirgen cümleleri rahatlıkla kurabiliyorsun. Hemen fiillere bakalım.
Fiillerimiz have, get, make ve let.
Bu fiilleri kullanarak “Çamarşır makinemi tamir ettireceğim”, “Ona komik videoyu izlettim”, “Odasını toplattım” ve “Her hafta arabamı yıkatırım” gibi cümleleri kurabilirsin. Önce her fiilin işlevine bakalım ve ondan sonra nasıl kullanıldıklarını inceleyelim.
Have ile başlayalım. Have fiilini kullanarak başka bir insana bi sorumluluk yükleyerek bir şey yaptırdığını belirtebilirsin.
Mesela “Bu haftasonu evimizi boyatacağız”, “Asistanıma onu aratacağım” gibi cümleleri “have” yardımıyla kuruyorsun.
Bu iş dolayısıyla bir sorumluluk yüklemek olabileceği gibi, para karşılığında sorumluluk yüklemek anlamında da olabilir.
Get fiilini ise genelde birini ikna ederek ya da birini teşvik ederek bir şey yaptırdığını belirtmek istediğinde kullanacaksın.
Mesela, “Ödevini bitirmesini sağladım” veya “İngilizce öğrenmeye başlamasını sağladım” demek istediğinde bunu “get” yardımıyla yapacaksın.
Make fiilini, bir şeyin zorla yaptırıldığını veya bir şeye sebep oluğunu belirttiğinde kullanacaksın.
Mesela “Öğretmen ödevi bize tekrar yaptırdı” ya da “Bana zorla filmi izletti” gibi cümleleri “make” yardımıyla kurman gerekecek.
Son olarak Let fiilini, bir eylemin gerçekleşmesine müsade ettiğinde kullanabilirsin.
Örneğin “Çocuklarımın geç uyumasına izin verdim” ya da “Köpeğimin evde koşmasına izin verdim” gibi cümleleri “let” ile kuracaksın.
Şimdi, bu fiilleri kullanarak nasıl İngilizce cümle kurabileceğine bakalım.
HAVE
Have ile başlayalım. Have kelimesinin kişiye sorumluluk yükleyerek bir şey yaptırdığından bahsetmiştik. Mesela eğer bir kişiye sorumluluk yükleyerek bir işi yaptırdığını söylemek istiyorsan, “have – kişi – fiilin birinci hali” kalıbını kullanabilirsin.
- I have my assistant read the reports every week.
- Her hafta asistanıma raporları okutuyorum.
- He had his secretary call the police.
- Sekreterine polisi arattırdı.
Had burada have fiilinin ikinci hali ve cümlenin geçmiş zamanda olduğunu belirtiyor.
- We have the gardener cut the grass every week.
- Bahçıvan her hafta çimleri kestirtiriz.
Bu cümlelerde zamanı belirleyen nokta da yine have fiili.Örneğin gelecek zamandaki cümleler için will have, geçmiş zamandaki cümleler için had kulanman gerekecek.
Eğer kişi değil de bir cismi belirtiyorsan, mesela “Bahçıvana ağacı kestirdik” değil de sadece “Ağacı kestirdik” demek isityorsan bu durumda yapıyı biraz değiştirmen gerekir.
Bunun için “have – cisim – fiilin 3.hali” kullanmalısın çünkü artık eylemi yapan kişi belli değil. Bu nedenle fiilin 3.hali kullanılır.
- I had my hair cut.
- Şaçımı kestirdim.
Have – cisim(bu durumda saçım) ve fiilin 3.hali “cut”.
- He has his house cleaned every week.
- Her hafta evini temizletir.
Burada “has” cümlenin geniş zamanda olduğunu belirtir.
GET
Şimdi get fiilini kullanmaya bakalım. Eğer bir kişi belirterek cümle kuruyorsak, get fiili ek bir anlam olarak belirtilen o kişiyi ikna ettiğimiz veya bir şekilde teşvik ettiğimiz anlamını katar.
Bu yapıda get – kişi – to eylem kalıbı kullanılır. Hemen bir örneğe bakalım.
- I got my brother to sing.
- Kardeşime şarkı söylettim.
Get burada ikna veya teşvik ettiğimi belirtmeme yarar.
- He got my dog to sit down.
- Köpeğimin oturmasını sağladı.
Burada get kullanıldığı için köpeğimi ikna veya teşvik ettiği anlamı var.
- Jane got me to try the new drink.
- Jane, yeni içeceği bana denettirdi.
Yine burada “get” kullanıldığı için ek anlam olarak ikna veya teşvik etme anlamı var.
Bunun dışında have kelimesinde olduğu gibi bir kişi belirtmeden cisim belirtebilirsin. Bu durumda kişi olmadığı için teşvik edeceğin biri yok demektir ve bu yüzden teşvik ya da ikna anlamı olmaz.
Have örneğinde olduğu gibi get – cisim – fiilin 3. hali kullanılır ve hemen hemen aynı anlama gelir.
- I got my hair cut.
- Saçımı kestirdim.
- I get my car washed every week.
- Her hafta arabamı yıkatırım.
- They will get their house painted next week.
- Haftaya evlerini boyatacaklar.
Peki “I got my hair cut” ile “I had my hair cut” cümleleri arasında bir fark var mı?
Temelde bir fark yok. İki cümle de “Saçımı kestirdim” demek. Aralarındaki fark, “get” fiilinin günlük hayatta daha sık tercih edilmesi ve “have” fiilinin resmi durumlarda daha yaygın kullanılması.
MAKE
Sırada make fiili var. Bu fiil de birine zorla bir şey yaptırmak veya bir şeye sebep olmak anlamını taşıyordu.
Make fiilini kullandığında mutlaka birini belirtmen lazım ve get ile have’de olduğu gibi bir cisim ile kullanılamıyor. Cisim kullanmak için mesela “Arabamı yıkattım” gibi bir cümle için have ya da get kullanmalısın.
Make ile cümle kurmak için make – kişi – fiilin 1.hali yapısını kullanabilirsin.
Mesela;
- I made Mark carry his bicycle upstairs.
- Mark’a bisikletini yukarı taşıttım.
Make kullandığım için zorla veya mecbur bırakarak anlamını katmış oldum.
- My girlfriend makes me watch every episode of the series.
- Kız arkadaşım dizinin tüm bölümlerini bana izletir.
Yine zorunluluk anlamı var.
- The movie made me cry.
- Film beni ağlattı.
Burada da film senin ağlamana sebep oluyor ve bu yüzden make kullanıldı.
LET
Son olarak da let fiili var. Bunu da bir eylemin gerçekleşmesine müsade ettiğimizde kullanıyorduk.
Bunun için let -kişi/şey – eylem/fiilin birinci hali kalıbını kullanabilirsin. Mesela;
- I let my kids watch TV until midnight.
- Çocuklarımın gece yarısına kadar televizyon izlemesine izin veriyorum.
- He lets his dog sleep on his bed.
- Köpeğinin yatağında yatmasına izin verir.
- Our boss let us leave early on Fridays.
- Patronumuz cuma günü erken çıkmamıza izin verdi.
ÖZET
Özetle, “Saçlarımı kestirdim” veya “Mehmet beni güldürdü” gibi cümleler kurabilmek için bilmen gereken 4 causative verb var.
Bunlardan bilmen gereken en önemlileri have ve get.
Eğer bir cisim belirterek konuşuyorsan, mesela “Arabamı yıkattım” veya “Saçlarımı kestirdim” demek istiyorsan, hem have hem get kullanabilirsin. Hemen hemen aynı anlama gelirler ve aralarındaki fark have kelimesinin daha resmi olması ve get kelimesinin günlük konuşmalarda daha sık tercih edilmesi.
İki kalıp da aynı “get -cisim – eylem (fiilin 3.hali)” ve “have – cisim – eylem (fiilin 3.hali)”.
- I got my hair cut.
- Saçlarımı kestirdim.
- He had his car washed.
- Arabasını yıkattı.
Fakat eğer bir kişiye bir şey yaptırıyorsan, bu durumda get ve have fiillerinin kattığı ince anlamlar ve yarattığı küçük değişiklikler oluyor.
Öncelikle değişikliklere bakalım.
Have için kalıp “have – kişi – eylem (fiilin 1.hali)”
Get için ise kalıp “get – kişi – to eylem (fiilin yine birinci hali)”
Burada dikkat etmen gereken nokta “to” kelimesi. Kişi ile birlikte get kullandığında to gelir.
Have kullandığın zaman kişiye bir sorumluluk yükleyerek o işi yaptırdığın anlamı olur. Mesela bu tamirciye para vererek olabilir. Artık tamircinin bir sorumluğu vardır.
- I had the mechanic repair my car.
- Tamirciye arabamı tamir ettirdim.
Bir kişi belirterek get kullandığında ise get kelimesinden dolayı bir “ikna etme veya teşvik etme” anlamı olur.
- I got my brother to lose weight.
- Kardeşime kilo verdirdim.
Bu cümlede onu ikna ettiğim veya teşvik ettiğim anlamı var.
Make ve let fiilleri ise kişilerle veya canlılarla kullanılır.
Make kulandığında zorla yaptırmak veya bir şeye sebep olmak anlamı olur.
Let kullandığındaysa izin vermek anlamı olur.
Kalıplar benzerdir.
Make – Kişi/şey – eylem (fiilin 1.hali)
Let – Kişi/şey – eylem (fiilin 1.hali)
- I made my brother cry.
- Kardeşimi ağlattım.
Burada onun ağlamasına sebep oluyorum bu nedenle make kullanıldı.
- I let my brother cry.
- Kardeşimin ağlamasına müsade ettim.
Harikasın! Artık causitive verbs konusunu bilyorsun ve ettirgen cümleler kurabilirsin.
Harika oldu bu, teşekkürler!
Teşekkür ederim, çok faydalı oldu
Muhteşemdiniz.E-mail:[email protected]
DAHA GUZEL VE NET BİR SEKİLDE ANLATILAMAZDI..MUKEMMEL BIR ANLATIM OLMUUUS..VİDEODAKİ ŞEMA , METİN RENKLERİ VE SLAYT GECİSLERİ VIDEOYU DAHA DA GUZEL KILMIS..AYRICA SONUNDA İZLEYİCİYE SORULAR YONELTMENİZ DE COK YARARLI OLMUS GERCEKTEN. .EMEGINIZE SAGLIK HOCAM,
Harikasın
Size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum
Çok faydalı video’larınız takip ediyorum
Ayrıca mailime istediğim dosyaları hemen gönderiyorsunuz
Allah gönlünüze göre versin🙏🧿😘
Herşey için çok teşekkürler fakat çok karışık anlatıyorsunuz. Aynı anlama gelen tümceleri sürekli yineliyorsunuz. Açıkladığınız bir şeyi yeniden açıklıyorsunuz. Bir de İngilizceye hakimsiniz ama bence Türkçeye değil. Hemen tüm sayfalardaki metinlerde yazım hataları ve harfleri eksik ya da yanlış yazılmış eksik tümceler var. Sayfalardaki metinler kopyalayıp Word’e yapıştırdıktan sonra özetini çıkarıyorum. Daha doğrusu metin düzeltmesi yapıyorum sayfaları sayısı yarı yarıya iniyor. Yine de emekleriniz ve aydınlatıcı şekilde anlatımınız için teşekkürler.
İyi bir tekrar oldu. Teşekkürler.