Bu 2 bölümlük temeller serisi videosunun ilk bölümünde günlük hayatta sıkça karşılaşabileceğin hayvanların İngilizce’de ne anlama geldiğini gösteriyorum.Bundan bir sonraki videoda bunların alıştırması olacak.

Kelimeler ile ilgili örnek cümleler ve bazı ek açıklamalar videonun altında olacaktır.

Buna benzer İngilizce kelime videoları için buraya tıklayabilirisn – İngilizce kelimeler

Hayvanların çoğul halleri

 

Normalde İngilizce’de bir şeyi çoğul olarak söylemek istediğimiz zaman sonuna -s ekini getiririz.Mesela,

• Car – Cars
• Book – Books
• Phone – Phones

Fakat aynı düzensiz fiiller olduğu gibi, çoğul hali düzensiz olan isimler de var.Bu gösterdiğim hayvanlar arasında da bazılarının çoğul hali düzensiz.Bunları bilmek önemli ve hepsini aşağıda listeliyorum.

Mouse

Mouse İngilizce’de fare demek ve bu kelimenin çoğulu mouses değil ama mice olur.

Çoğulu: Mice

• We have 250 mice in the laboratory.(Laboratuvarda 250 tane fare var.)
• How many mice do you have?(Kaç faren var?)
• I saw 2 mice.(2 tane fare gördüm.)

Fish

İngilizce’de fish balık demek ve bu kelimenin çoğulu da fish.Japon balığı anlamına gelen “goldfish” kelimesinin de çoğul hali değişmez.

Çoğulu: Fish

• Look at all the fish!(Bütün balıklara bak!)
• I caught 3 fish yesterday.(Dün 3 balık yakaladım.)
• I have 3 goldfish.(3 tane japon balığım var.)

NOT: Fishes kelimesiyle  karşılaşman da mümkün.Kafanın karışmaması sebebiyle onu da burada açıklayacağım.Balığın çoğulu her zaman “fish” kelimesidir.Fakat balık türlerini çoğul olarak söylemek istiyorsan ozaman “fishes” demen gerekiyor.Aradaki fark bu.

 

Sheep

Sheep kuzu anlamına geliyor ve o da çoğul hali değişmeyen kelimelerden.

Çoğulu: Sheep

• There are 100 sheep here.(Burada 100 tane kuzu var.)
• How many sheep can you feed?(Kaç kuzu besleyebiliyorsun?)
• I want to buy 20 sheep.(20 tane kuzu satın almak istiyorum.)

İngilizce’de hayvanlar

 

Fare – Mouse

 

• Did you see the mouse in the kitchen?(Mutfaktaki fareyi gördünmü?)
• There are a lot of mice here.(Burada çok fare var.)

Sıçan – Rat

 

• This street is full or rats.(Bu sokak sıçanlarla dolu.)

Kuş – Bird

 

• I love to feed birds.(Kuşları beslemeye bayılırım.)
• The birds are in my balcony.(Kuşlar balkonumda.)

Karga – Crow

 

• I don’t like the sound of crows.(Kargaların seslerini beğenmiyorum.)

Güvercin – Pigeon

 

• I am trying to catch a pigeon.(Güvercin yakalamaya çalışıyorum.)
• Go and feed the pigeons.(Git ve güvercinleri besle.)

Baykuş – Owl

 

• I woke up and saw an owl looking at me from the window.(Uyandım ve camdan bana bakan bir baykuş gördüm.)
• I think owls are awesome.(Baykuşların harika olduğunu düşünüyorum.)

Martı – Seagull

 

• You can throw bread at the seagulls.(Martılara ekmek atabilirsin.)
• The seagulls are bothering me.(Martılar beni rahatsız ediyor.)

Balık – Fish

 

• I am trying to catch some fish.(Balık yakalamaya çalışıyorum.)
• There are many fish in this lake.(Bu gölde çok balık var.)

İnek – Cow

• I saw three cows today.(Bugün 3 tane inek gördüm.)

Kuzu – Sheep

 

• How many sheep are there?(Kaç kuzu var?)

Tavuk – Chicken

 

• We eat a lot of chicken.(Çok tavuk yeriz.)
• The chickens in supermarkets are unhealthy.(Marketlerdeki tavuklar sağlıksız.)

Kurbağa – Frog

 

• The frogs in the lake are really loud.(Göldeki kurbağalar çok ses çıkarıyor(sesli).)
• Catch the frog!(Kurbağayı yakala!)

Yılan – Snake

 

• Are you afraid of snakes?(Yılanlardan korkar mısın?)
• I saw a snake yesterday.(Dün yılan gördüm.)

Evcil hayvan – Pet

 

• Do you have any pets?(Hiç evcil hayvanın varmı?)
• They don’t allow pets in the building.(Binaya evcil hayvanların girmesine izin vermiyorlar.)

Tavşan – Rabbit

 

• My rabbit is very old.(Tavşanım çok yaşlı.)

Hamster – Hamster

• Murat has a very cute hamster.(Muratın çok tatlı bir hamsterı var.)
• I don’t like hamsters.(Hamsterlardan hoşlanmıyorum.)

Köpek – Dog

 

• Dogs are loyal.(Köpekler sağdıktır.)
• We have a dog.(Köpeğimiz var.)

Kedi – Cat

 

• My friend doesn’t like cats.(Arkadaşım kedilerden hoşlanmaz.)
• My cat ate all the food.(Kedim tüm yemeği yedi.)

Japon balığı – Goldfish

 

• My goldfish died.(Japon balığım öldü.)
• I am going to buy a goldfish.(Japon balığı satın alacağım.)

Evet örnek cümlelerimiz bu kadar.Artık İngilizce’de hayvanların ne demek olduğunu, çoğul hallerini ve telaffuzlarını biliyorsun.Bundan sonraki alıştırma videosunda bu İngilizce kelimeleri iyice pekiştireceğiz.Görüşmek üzere!