Seyahat ile ilgili İngilizce hikaye

Bu videoda seyahat ve seyahat işlemleri ile ilgili gösterdiğim kelimeleri kullanarak gelecek zamanda İngilizce hikaye anlatıyorum.Böylece o kelimeleri pekiştirmiş olacaksın.Hikayenin Türkçe ve İngilizce metinleri videonun altında.

Eğer henüz İngilizce kelime videosunu izlemediysen bu linke tıklayarak o videoya ulaşabilirsin. – Seyahat ile ilgili İngilizce kelimeler

Hikayenin zamanı – Gelecek zaman

 

 

Buna benzer İngilizce hikaye videoları için bu linke tıklayabilirsin. – İngilizce hikayeler

Ön bilgiler

 

Once

 

Once kelimesi aslında “bir kere” demek.Ama bazen cümlenin başında kullanıldığında “…. olduğu zaman” gibi bir anlama geliyor.Mesela “Once they have their tickets”, “Biletleri olduğu zaman” anlamına geliyor.

 

In advance

 

In advance öncesinde anlamına geliyor.Mesela “They have to buy their tickets in advance”, “Biletlerini (bir olaydan) önce almaları lazım” demek.

When ….. then….

 

Bu kalıp, bir olayın olması başka bir olayı tetiklediği zamanlar için kullanılabilir.Bu biraz kafa karıştırıcı o yüzden örnek vereyim.

 When I have the money then I will buy the house.(Param olduğu zaman evi alacağım.)

NOT:  Konuşma durumunda sıkça then kelimesi kullanılmaz.Bu hikayede de kullanılmıyor.Örnek vereyim

When everything is ready they are going to go to the airport on the day of their flight.(Herşey hazır olduğu zaman uçuşlarının olduğu günde havaalanına gidecekler.)

 

İngilizce hikaye

 

Serkan and Ali are going to travel to Europe this summer.They are going to travel Europe by train because they can do it cheaply.They’re very excited because it’s going to be an amazing adventure and they have been wanting to do this for a very long time.But before they can travel to Europe they have to do a lot of preparation.

 First they have to buy their interrail tickets.An interrail ticket is a special ticket that lets them travel Europe by train cheaply.Once they have their interrail tickets they are going to apply for a visa to Europe.

Because it’s the first time that Serkan and Ali are going to Europe,the paper work is going to take some time.They are going to decide which country they want to go to first and some countries are easier to get into than others.

They are going to show the consulate of that country where they’re going to stay every day and to prove that, they have to book hotels in advance.They also have to renew their passports and buy their plane tickets.Because Serkan and Ali are students they are on a budget so they can’t spend too much money on everything.They decide that they are going to spend most of their money on good gear and save money on accommodation.They’re going to take the night trains and sleep on the train.This way they won’t have to spend too much money on hotels.

Once they get their visa they are going to buy all the necessary gear.They are going to buy good backpacks, cheap cell phones, good quality shoes, because they have to walk every day,and some dictionaries and maps.

When everything is ready they are going to go to the airport on the day of their flight.Because their flight is international they have to be at the airport at least 2 hours before departure time.If their flight was domestic they would have to be there only 45 minutes before their flight departure time.They also have to adjust their watches during the flight because the time zone of Europe and Turkey are different.

Once they get to Europe, they will be ready to have the adventure of their lives.

İngilizce hikayenin Türkçesi

 

Serkan ve Ali bu yaz Avrupa’ya seyahat edecekler.Avrupa’yı tirenle gezecekler çünkü bu şekilde ucuza yapabiliyorlar.Çok heycanlılar çünkü harika bir macera olacak ve uzun süredir bunu yapmak istiyorlar.Fakat Avrupa’ya seyahat etmeden önce bolca hazırlık yapmaları lazım.

Önce interrail biletlerini almaları lazım.İnterrail bileti, Avrupa’yı ucuza seyahat edebilmelerini sağlayan özel bir bilet.İnterrail biletlerini aldıktan sonra Avrupa için vize başvurusu yapacaklar.

Serkan ve Ali ilk kez avrupaya gittikleri için evrak işleri biraz uzun sürecek.Önce hangi ülkeye gideceklerine karar verecekler ve bazı ülkelere girmek diğerlerinden daha kolay.

O ülkenin konsolosluğuna nerede kalacaklarını gösterecekler ve bunu kanıtlamak için önceden otelleri ayırtmaları lazım.Ayrıca pasaportlarını yenileyip uçak biletlerini almaları lazım.Serkan ve Ali öğrenci oldukları için çok fazla paraları yok ve herşeye çok fazla para harcayamazlar.Kaliteli malzemelere para harcamaya ve konaklamadan kısmaya karar verirler.Gece tirenlerine binip tirende uyuyacaklar.Böylece otellere çok fazla para harcamayacaklar.

Vizelerini aldıktan sonra gerekli bütün malzemeleri satın alacaklar.İyi sırt çantaları, ucuz cep telefonları, İyi kaliteli ayakkabılar, çünkü hergün yürüyecekler,ve birkaç sözlük ve harita satın alacaklar.

 Herşey hazır olunca uçuşlarının olduğu gün havaalanına gidecekler.Uçuşları yurt dışı uçuşu olduğu için en az 2 saat önce havaalanında olmaları lazım.Uçuşları yurt içine olsaydı uçak kalkış saatinden sadece 45 dakika önce havaalanında olmaları gerekecekti.Ayrıca uçuş sırasında saatlerini düzeltmeleri lazım çünkü Avrupa ile Türkiye’nin zaman dilimleri farklı.

Avrupa’ya geldikleri zaman hayatlarının macerası için hazır olacaklar.

Evet İngilizce hikaye ve İngilizce hikaye ile ilgili açıklamalar bukadar.Herzamanki gibi kafana takılan birşey olursa bana buradan yorum bırakabilirsin.Her yoruma cevap veriyorum.Sonraki videolarda görüşmek üzere!

30 Yorum Kendi yorumunu ekle

    • Merhaba.Hayır yanlış olmaz yine zaman olarak gelecek zaman olur.”Will” ve “going to” arasında sadece küçük bir fark var,

    • Eğer gelecekte yapacağın veya yapılacak olan şey kesinse “going to” kullanılıyor.
    • Eğer gelecekte yapacağın veya yapılacak olan şey kesin değilse “will” kullanılıyor.
    • Örnek vereyim,

    • Yarın okula gideceğim.(I am going to go to school tomorrow.)
    • Yarın okula giderim.(I will go to school tomorrow.)
  1. .They decide that they are going to spend most of their money on good gear and save money on accommodation. galıba burdakı that ı anlamadım decıdenın yanındakı orda ıkıncı bır fııl goremedıgım ıcın ordakı gorevını anlamadım artı good gear ın ordakı anlamını anlamadım acıklarsanız guzel olur. 🙂

    • Şu şekilde düşünebilirsin:

      They decide -> Karar verirler
      They are going to spend most of their money on good gear -> Paralarının çoğunu iyi malzeme/giysiye harcayacaklar.

      Burada that bu iki cümleyi bağlıyor. Buna “That clause” deniyor. “That” kelimesinin oradaki görevi bu cümleyi “Paralarının çoğunu iyi malzeme/giysiye harcamaya karar verirler” şeklinde olmasını sağlıyor.

      Oraya “that” kelimesini koymasan da olur. Konmadan da söylenebiliyor ve yazılabiliyor. Tamamen tercih meselesi. Yani bu cümle şu şekilde de olabilirdi -> They decide they are going to spend most of their money on good gear and save money on accomodation.

      Genelde belli fiillerden sonra kullanılırlar. Hangileri olduğunu merak ediyorsan buraya tıklayarak bakabilirsin.

      Good gear ise iyi giysi/malzeme anlamına geliyor. Bu çadır olabilir, ayakkabı olabilir, çanta olabilir vb.

  2. Merhaba,
    they have been wanting to do this for a very long time. cümlesinde want biraz kafamı karıştırmış durumda. want fiili state verbs olduğu için -ing almaz diye bilmekteyim. yada sadece bu durum simple present cont. tense için mi geçerli?

    • Evet haklısın. “want”, progressive olarak kullanılmaz.Yani “I am wanting to go”, “He is wanting cola” gibi şeyler diyemezsin.

      Fakat present perfect continous ile bu şekilde kullanılabiliyor. Örneğin,

      “I have been wanting to read this book for a very long time”, yanlış bir cümle değil.

    • Merhaba Ebru,

      İngilizce’de macera yaşamak, “maceraya sahip olmak” şeklinde söyleniyor – To have an adventure.

  3. Burak ,
    Senin videolarını izlemek çok keyifli ve güzel.Gerçektende etkili ve pratik öğretiyorsun.Gönderdiğin maillerde çok faydalı,söz verdiğin gibi gereksiz mailler göndermiyorsun.Her şey için teşekkür ederim,başarılarının devamını dilerim.

  4. Elinize sağlık, hem videolar hem de hikayeler çok güzel ve faydalı olmuş. Ayrıntıları çok güzel düşünmüşsünüz. Diğer tenslerde de dersler olacak mı? Olursa çok seviniriz. Başarılar ve çok teşekkürler…

  5. Altın değerinde bilgiler. Allah razı olsun burak bey. Bu kadar genç yaşta böyle anlaşılır bir şekilde kelime ve tense öğretmek cidden maharet ister ve siz bunu çok iyi yapıyorsunuz. Bu web sayfasını hiç kapatmaman dileğiyle.

  6. Merhaba, hikayede bir yerde Every Day geçiyor ancak çevirisinde gün ile ilgili bir kelime geçmiyor, yan bir anlam mı katıyor acaba? ( örnek aşağıda )
    They are going to show the consulate of that country where they’re going to stay every day and to prove that, they have to book hotels in advance
    O ülkenin konsolosluğuna nerede kalacaklarını gösterecekler ve bunu kanıtlamak için önceden otelleri ayırtmaları lazım

  7. Merhaba Burak abi.sayende İngilizcede gelişmeye başladım. Merak ettiğim bir husus var. Perfect tense ile ilgili diğer zamanlarda mevcut lakin sitende bunlara rast gelmedim. Past perfect tense future perfect vb. Konuları da anlatacak misin ?

  8. Once they get their visa they are going to buy all the necessary gear.
    Buradaki gear hangi anlamda kullanıldı gear vites demek kafam karıştıda

    • Merhaba,

      Gear kelimesi aynı zamanda elbise, giysi ve teçhizat anlamına da geliyor =) Bu cümlede de bu anlamlarda kullanılıyor.

  9. Sevgili Burak merhaba,
    Ben avukatım ve 42 yaşından sonra ingilizce öğrenmeye karar verdim . Çok zorlanıyorum :((
    İnternette gezinirken senin videolarına rastladım . öncelikle büyük emek ile bizlere ulaştırdığın bilgiler için çok teşekkür ederim . Çok sıkıntılı geçen bu süreçte bana oldukça faydalı oldun, adeta ışık oldun .
    Konuya olan hakimiyetini , geliştirdiğin pratik yöntemlerle, duru ve net bir sunumla çok güzel aktarıyorsun . Çalışmaların büyük emek ve özen ile hazırlandığı çok belli.
    Tekrardan çok teşekkür ederim …
    Yüreğine sağlık …
    Sevgiler …

    • Rica ederim ve güzel sözlerin için çok teşekkür ederim. Yardımcı olabildiğime sevindim =)

  10. Hikaye fikri çok iyi olmuş hem de bizim de rahatlıkla kurabileceğimiz cümlelerden oluşuyor fakat türkçe anlam kısmı biraz yanlış gibi geldi cümleler daha iyi çevrilebilirdi ben önce türkçe kısmından kendim ingilizceye çevirdim sonra kontrol ettim bu yüzden daha iyi olabileceğini düşünüyorum ama videolarınızı çok severek izliyorum çok başarılısınız hikayelerin de inşallah devamı gelir.

  11. O kadar zor ki yaptığın iş. Hem İngilizce hem de Türkçe aynı anda konuşmaya çalışmak. Helal olsun gerçekten harika bir kanalsın. 😀 Emeklerin inşallah boşa çıkmaz. Ben bile anadilim Türkçe iken Türkçeyi zor konuşuyorum Burak bey hepsini bir arada götürdü. Perfectoo 😀

Yorum Bırak