İngilizce’de Mean Kelimesi

“Mean” kelimesi yalnızca “anlamına gelmek” olarak mı kullanılıyor? Kısa cevap “hayır” ve bu yazının sonunda “mean” kelimesinin sıkça kullanılan diğer anlamlarını da öğrenmiş olacaksın.

Bu konuyla ilgili ek örneklerin de olduğu PDF dosyası için bu linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli =)

Aslında “mean” kelimesi en temelde “anlamına gelmek” şeklinde fiil olarak kullanılıyor, ancak “mean”in birkaç genel kullanımı var ve bunlardan biri de sıfat olarak kullanılması. Bu şekilde sıfat veya fiil dediğimde kafanda canlanmadıysa merak etme. Örneklerle beraber daha iyi anlayacaksın.

“Mean” kelimesi sıfat olarak kullanıldığında “zalim veya kötü” gibi bir anlama geliyor. Yani sana kötü davranan birinden bahsederken “O çok zalim biri.” demek istiyorsan, “She’s a mean person.” şeklinde bu cümleyi kurabilirsin.

• Ya da diyelim ki kardeşin bilmediğin bir nedenden dolayı sana kötü davranıyor ve ona “Neden bana karşı bu kadar kötüsün?” diye sormak istedin. Bunu da yine “mean” kelimesini kullanarak şöyle sorabilirsin: “Why are you so mean to me?”

• Söylediği şey çok zalimceydi.
• What she said was really mean.

• Geçen hafta, ona karşı çok zalim davrandın.
• Last week, you treated her in a mean way.

Mean kelimesinin bir başka yaygın kullanımı da “fiil” olarak kullanılması. Örneğin bir şeyi açıklarken ya da tanımlarken “anlamına gelmek” veya “kastedilmek” demek istediğin durumlarda bu kelimeyi kullanabilirsin. Hemen birkaç örneğe bakalım.

• Mesela bir kitapta anlamadığın bir kısmı öğretmenine “Bu ne anlama geliyor?” şeklinde göstererek sorarken, cümleyi “mean” kullanarak “What does this mean?” şeklinde sorabilirsin.

• Ne demek istedin?
• What did you mean?

•  Anlatmak istediğim o değil.
• That’s not what I mean.

• Bunun anlamı bela.
• This means trouble.
  

• Sen benim için her şey demeksin.
• You mean everything to me.

• ‘Ciao’ İtalyanca’da “hoşça kal” anlamına geliyor.
• ‘Ciao’ means “bye” in Italian.

“Mean” kelimesinin yaygın olarak kullanılan bir anlamı daha var o da niyetini belirtmek. Bir şeyi yaparken ne niyetle yaptığını, ya da yaparken neyi kastettiğini söylemek için de mean kelimesini kullanabiliyorsun. Önceki cümlelerde kastetmekten bahsetmiştik ama, şimdi örneklerden göreceğin gibi burada “niyetinin ne olduğu” anlamı daha baskın.

• Onun niyeti iyi değil.
• He means no good.

• ---

  Bunu yapmak istememiştim.

• I didn’t mean to do that!

Birkaç örneğe daha bakalım.

• Niyetim daha erken gelmekti
• I meant to come earlier.

• ---

  Niyetleri yakında yeni bir koltuk almak.

• They mean to buy a new couch soon.

• ---

  Sen hiç zarar vermek istemedin.

• You didn’t mean any harm.

Evet, artık mean kelimesinin gelebileceği farklı anlamları ve bunları nasıl kullanabilieceğini biliyorsun.

Konuyla ilgili ek örneklerin de olduğu PDF dosyasını, bu linke tıklayıp e-posta adresini bırakarak indirebileceğini unutma! =)