Kafanda çeviri yapmanı azaltacak 3 teknik

Bu yazıda İngilizce öğrenen hemen hemen herkesin karşılaştığı bir sorun üzerinde duracağız. Kafanda çeviri yapmak. Bu yazının sonunda hem kafanda çeviri yapmanın nedenlerini biliyor olacaksın, hem de 3 aşamalı bir alıştırma ile sen de bu sorunun üstesinden gelebileceksin.

Neden İngilizcede söylenen bir şeyi anlamaya çalışırken ve konuşurken kafamızda çeviri yaparız, bu normal mi yoksa olmaması gereken bir şey mi?

Peki bunu hemen aşabilir miyiz. Aşabiliyorsak ne yapmalıyız? gibi sorular üzerinde duracağız.

Ayrıca kafanda çeviri yapmayı zamanla azaltmak için 3 aşamalı bir alıştırma vereceğim. Ama her şeyden önce, kafanda neden çeviri yaptığını anlaman önemli.

Kafanda Çeviri Yapmanın Sebebi

Öncelikle, İngilizce öğrenirken kafanda çeviri yapmanın normal bir durum olduğunu bilmen önemli. Bunu yeni bir dil öğrenen hemen hemen herkes yaşıyor.

Özellikle yeni öğrendiğin yapıları ve ifadeleri kullanmaya çalıştığında veya bu ifadeleri duyduğunda, beynin doğal olarak bunları daha rahat anlayabileceğin bir formata dönüştürmeye çalışıyor. O yüzden iki dilin birbiriyle keskin bir çizgide ayrılması zaman alıyor. Hatta bunu su ve yağın karışmasına biraz benzetebilirsin.

Türkçe bilgimizi bu bardakti suya ve İngilizce öğrenmeyi de bu su bardağının içine yağ dökmeye benzetebilirsin.

İngilizce öğrendikçe, ilk etapta bu yağ, suyun içinde bir müddet baloncuklar halinde bulunacak. Baloncuklar, kısaca öğrendiğimiz kelimeler, kavramlar ve yapılar bir müddet sonra yüzeye çıkacak ve iki dil arasında keskin bir çizgi oluşmaya başlayacak.

Zamanla, bazı şeyleri çevirmeden anlayabildiğini ama yeni öğrendiğin yapıları ve cümleleri yine de kafanda çevirme ihtiyacı hissettiğini görebilirsin. Bu normal bir durum ve yeni bir dil öğrenmenin doğal bir süreci.

Kafanda çeviri yapmayı aşmak için en çok ihtiyaç duyduğun şey “zaman” ve doğru bir şekilde düzenli olarak çalışmak. Bu durumu aşmak bir süreç ve öğrendiklerini düzenli olarak kullanmanı gerektiriyor. Kısaca, öğrendiklerin kafanda kalıplaşmaya başladıktan sonra çeviri yapma ihtiyacın ortadan kalkacak.

Özetle, kafanda çeviri yaparak anlamak ve konuşmak, dil öğrenmenin doğal bir süreci ve bu durumun moralini bozmasına izin verme.

Peki, bu süreci hızlandırmak için yapabileceğimiz bir şey var mı? Aslına bakarsan var ve seviyene göre 3 adımda bu süreci nasıl hızlandırabileceğini göstereceğim. Ama önce “araklı tekrar” kavramından bahsetmek istiyorum çünkü bunu anlaman çalışmalarının boşa gitmesini önleyecek.

Aralıklı Tekrar

Yeni bir yapı veya kelime öğrendiğimizde,eğer tekrar yapmazsan genelde birkaç gün içinde öğrendiklerimizin büyük bir çoğunluğunu unuturuz. Bu özellikle dil öğrenen kişiler için geçerli ve aktif olarak İngilizce öğreniyorsan bunu mutlaka bir noktada yaşamışsındır.

Bazen bir anda onlarca yeni kelime öğreniriz ancak aradan bir hafta geçtikten sonra o kelimelerin büyük bir kısmı aklına gelmez.

Böyle bir şey yaşadıysan merak etme. Sorun sende değil. Hatta 1885 yılında alman Psikiolog Hermann Ebbinghaus da aynı durumu farketti ve bu hızlı unutma durumuna karşılık Ebbinghaus’ Learning curve denilen grafiği oluşturdu.

Grafikten de ne kadar kısa bir sürede öğrenilen bilginin uçup gittiğini görebiliyorsun. Gerçekten korkunç.

Peki bununla nasıl başa çıkabiliriz? Bu unutma durumuyla savaşmanın en iyi yollarından biri spaced repetition. Yani aralıklı tekrar.

Yeni öğrendiğin kelimeleri ve yapıları birkaç gün arayla tekrar ettiğin zaman iki önemli şey oluyor. Öncelikle, tüm öğrendiklerini unutmak yerine tekrar hatırlıyorsun. İkincisi, her bu terkrarı yaptıktan sonra hiç çalışmasan bile bilgiyi aklında tutma yüzden yüksek bir noktada kalıyor.

Kısaca, eğer tekrar yapmazsan, öğrendiklerinin büyük bir bölümünü çok kısa bir sürede unutuacaksın. Bu özellikle İngilizce öğrenirken geçerli.

Tamam artık 2 şeyin farkındasın.

  1. Öncelikle, kafanda çeviri yapmanın dil öğrenmenin doğal bir parçası olduğunu biliyorsun ve yeni yapılar öğrendikçe, çeviri yapamadan konuşmak ve anlamak için o yapıların, kelimelerin ve kalıpların içselleşmesi lazım.
  2. İkincisi, düzenli olarak tekrar yapmazsan öğrendiklerinin büyük bir bölümünü kısa bir sürede unutuyorsun.

Bu durumda düzenli olarak yeni yapılar ve kelimeler öğrenmen, o yapıları ve kelimeleri hatırlaman ve o yapıları kullanarak kafanda kalıplaştırman gerekiyor.

Kafanda Çeviri Yapmayı Azaltmak İçin Alıştırma

Peki bunu nasıl yapabilirsin? Seviyene göre 3 adımlı bir alıştırmayla tüm bu noktaları vurabilirsin. Üstelik bu alıştırmayı gününün doğal akışı içerisine sıkıştırabilirsin. Böylece çok fazla vaktini de almamış olacak.

Bu alıştırmayı yaptığında aynı zamanda doğal bir şekilde spaced repetition yani aralıklı tekrar da yapmış oalcaksın ve bu da tüm kelimelerin ve yapıların kafanda kalıplarşmasına yardımcı olacak.

Önce birinci seviyeden başlayacaksın. Bu seviye, günlük hayatta en çok ihtiyaç duyacağın kelimeleri tekrar etmeni ve bilmediğin kelimeleri keşfetmeni sağlayacak.

Ayrıca, kelimeleri Türkçe anlamlarıyla bağdaştırmak yerine doğrudan kelimenin kafanda kalmasına yardımcı olacak.

Bu seviyede her gün etrafında gördüklerinin kelime karşılığını kendine söylemelisin. Mesela diyelim uyandın. Sürekli olarak gördüklerini ve yaptığın eylemleri İngilzice olarak düşün. Wake up, floor, carpet, walk, brush teeth, toothbrush, mirror, wash, face gibi.

İşte, okulda veya dışarıda gittiğin her yerde bunu sürdür. Coffee, work, school, desk, notepad, paper v.b gördüğün her şeyin İngilizce karşılığını düşünmeye çalış. Aklına gelmeyen kelimeler olursa bunları not alıp öğren ve sonraki günlerde hatırlamaya çalış.

Böylece doğal olarak aralıklı tekrar yapmış olacaksın ve kelimeleri Türkçe karşılığından ezberlememiş olacaksın. Kelimeler kafanda bir resim olarak yer edecek.

Buna alıştıktan sonra seviye ikiye geçebilirsin.

Bu seviyede artık tam cümleler kurmaya başlayacaksın ve her gün yaptıklarını basit cümlelerle kendine anlatacaksın. Mesela diyelim işe gittin ve ofise geldin Hemen.

  • I am arriving to my office.
  • I am walking through the door.
  • I am sitting at my desk.
  • I am opening my bag.
  • I am turning on my computer.

Gibi cümleler kur. Eğer dışarıda yürüyorsan veya bir yerde birini bekliyorsan, etrafında gördüğün insanları kendine İngilizce olarak tanımla.

  • He is wearing black shoes.
  • That man is very tall.
  • He has a green shirt.
  • The cat is very fast.
  • The car is red.

Bu alıştırmayı gün boyu olabildiğince devam ettir. Eğer ekstra bir çalışma ve tekrar yapmak istersen, günün sonunda uyumadan önce, gün bıyunca yaptıklarını ve gördüklerini kendine basit cümlelerle anlat. Böylece fiil değişimleriyle beraber farklı zamanlarda cümle görmeye de alışacaksın. Örneğin;

  • I saw a man.
  • The man was very tall
  • He had a green shirt
  • The cat was very fast.

Bu alıştırmayı da düzenli oalrak yapıp  rahat bir şekilde cümle kurabildiğini hissettikten sonra seviyene göre cümlelerini uzatmaya ve gittikçe daha kompleks cümleler kurmaya başlayabilirsin ve Özellikle yeni öğrendiğin konular varsa, bu konuları kullanmaya çalışabilirsin.

Bunun için yaşadığın olayları, düşüncelerini ve gününü hikayeleştirerek kendine sanki bir arkadaşına anlatıyormuş gib anlatmaya çalış.

Örneğin;

  • I went to work and learned that there was a problem with one of the computers. My boss told me that it needed to be fixed immediately. So I went to the computer and started diagnosing the problem, only to discover that the internet cable was disconnected and that was causing the problem.

İnsanlarla yaşadığın etkileşimleri, yaşadığın olayları ve ertesi gün olacağını düşündüğün şeyleri bu şekilde anlattığın zaman hem bilmediğin öenmli kelimeleri ve yapıları keşfediyorsun hem de bildiğin yapıları ve kelimeleri aralıklı tekrar yaparak hatırlmaış olıuyorsun. Bu da bir sonraki konuşmanda öğrendiğin her şeyin aklına daha rahat gelmesini sağlayacak. Böylece ifadeler ve yapılar kafanda kalıplşacak ve gittikçe daha az çeviri yaptığını fark edeceksin.

Evet, harikasın. Çabucak öğrendiklerimizi özetleyelim. Öncelikle, kafanda çeviri yapmak son derece normal bir durum ve bunu aşmak için zaman gerekiyor. İlkerledikçe, bazı yapıları, kelimeleri ve cümleleri kafanda çevirmeden anlayabildiğini ve kurabildiğini göreceksin. Ancak yeni öğrendiğin bazı kelimeleri ve yapıları kafanda yine çevirme ihtiyacı hissedebilirsin. Bu moralini bozmasın, çok normal.

Dikkat etmen gereken bir düğer nokta unutma eğrisi. Aralıklı tekrar yaptığın zaman, hem öğrendiklerini çabucak hatırlıyorsun hem de bir sonraki tekrara kadar kafanda daha fazla bilgi kalıyor.

Son olarak da kafanda çeviri yapmayı azaltmak için günlük hayatından fazla zaman kaybetmeden yapabileceğin 3 aşamalı alıştırmayı inceledik.

Evet, izlediğin ve okuduğun için çok teşekkür ederim ve sonraki videolarda görüşmek üzere 🙂

 

44 Yorum Kendi yorumunu ekle

  1. İlk defa videonuzu izledim. Benim kendi kendime İngilizce öğrenme maceram var. İzlediğim videoda bahsettiğiniz, İngilizce kelimelerin, Türkçe karşılığı ile değil, anlamıyla özdeşleştirmenin çok önemli olduğunu farketmiştim. Yaptığınız öneriler ise son derece zekice ve basit şekilde, herkesin uygulayabileceği şekilde olması, beni etkiledi. İkinci videonuzu izlemeden hemen sitenizi ziyaret edip, e-postamı bırakmaya ikna etti! Şimdi bütğn videolarınızı izlemeye başlıyotum :)) Çok teşekkür ederim…

    • Merhaba,

      Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Yardımcı olabildiğime çok sevindim 🙂

      Keep up the good work!

      • Thank you very much, I am wonder your work telefhone number, please sent me it and Let’s speaking eachouther this your english lesson metter, I am hangry than teach book and write things, it is important speaking but not learned our scoolls ago, I am engineer, because I want to learn still give money of your mounth

  2. Hi Burak,
    I’ve been watching the channel since the first days. Your videos are very helpful. I live in San Diego more than 4 years. But my friends around me are generally Turkish and i’m very bored, i usually watch Turkish channels. So my English is not the level i want:( I’m still proving..

    anyway i just wanna thank you gor your help. You’re so good person. Pls let me know if you come here around.

    Pls take care of yourself🙋‍♂️
    Serkan Erdogan / San Diego / [email protected]

  3. Merhaba, benim sorunum da tam bu genç arkadaşım.Saptamalarınız doğru, önerileriniz çok
    akılcı.Hayatım (64) İngilizce öğrenmeğe ve veya bildiklerimi unutmamağa çalışmakla geçti.Yaşam çok ilginç.:))
    Son 6 yıldır ; yılın 5 ayını Kanada da, kalanını Türkiye de geçiriyorum.
    Ne yazık ki öğrenmenin yaşı var bence.Ve de daha genç yaşlar diye düşünüyorum.öğrenme yavaş, unutma çok hızlı :(((((
    Bunları yazma nedenim,(bu bilgiler ışığında)önerilerinize açığım ve önemsiyorum.
    Sizden çokşey öğreneceğime inanıyorum.
    şimdiden teşekkür ediyorum.
    Allah şansınızı açık etsin. Sevgilerimle….Demet

  4. ar‧rive S2 W1 /əˈraɪv/ verb [intransitive]
    [Date: 1100-1200; Language: Old French; Origin: ariver, from Vulgar Latin arripare ‘to come to shore’, from Latin ad- ‘to’ + ripa ‘shore’]
    1. GET SOMEWHERE to get to the place you are going to:
    • Give me a call to let me know you’ve arrived safely.
    arrive in/at
    • What time does the plane arrive in New York?
    arrive late/early
    • He arrived late as usual.
    • By the time the police arrived on the scene, the burglars had fled.
    ► Do not say ‘arrive to’ a place. Say arrive in/at a place: We arrived at the station ten minutes early. | The Prime Minister arrives back in Britain tonight.
    2. BE DELIVERED if something arrives, it is brought or delivered to you SYN come:
    • The card arrived on my birthday.
    3. HAPPEN if an event or particular period of time arrives, it happens SYN come:
    • When her wedding day arrived, she was really nervous.
    4. SOMETHING NEW if a new idea, method, product etc arrives, it begins to exist or starts being used:
    • Since computers arrived, my job has become much easier.
    5. BE BORN to be born:
    • Sharon’s baby arrived just after midnight.
    6. arrive at a decision/solution/compromise etc to reach a decision, solution etc after a lot of effort:
    • After much consideration, we have arrived at a decision.
    7. SUCCESS somebody has arrived used to say that someone has become successful or famous:
    • When he saw his name painted on the door he knew he’d arrived!
    • • •

  5. ► Do not say ‘arrive to’ a place. Say arrive in/at a place: We arrived at the station ten minutes early. | The Prime Minister arrives back in Britain tonight.

  6. Kendi kendime dil öğrenme yolculuğunda sizi buldum, teknikleriniz faydalı ve yararlı, takipteyim. Thanks a lot for everything.

  7. İnanılmaz anlaşılır anlatıyorsunuz. Katkınız çok büyük. Emekleriniz için çok teşekkürler. Konuşma pratiği en büyük eksikliğim maalesef. Hazır sesli cümleler ya da cümle tekrarı yapabileceğimiz bir uygulama öneriniz var mı acaba Burak Hocam

Yorum Bırak